Quantcast
Channel: ZAMAN-KÜLTÜR
Viewing all 7489 articles
Browse latest View live

Üç yeni film vizyonda

$
0
0
Oyun, isyana dönüyorABD’li yazar Suzanne Collins’in aynı adlı roman serisinden uyarlanan Açlık Oyunları’nda ikinci perde bugün başlıyor. Geçtiğimiz yıl izlediğimiz ilk filmde Katniss Everdeen, ailesini korumak için katıldığı yarışmada başarı göstermişti. Everdeen, yoldaşı Mellark ile birlikte 74. Açlık Oyunları’nı kazanarak eve döner. Kazanmak, aslında ailelerini ve arkadaşlarını geride bırakıp, bütün bölgeleri tek tek gezmelerini gerektiren ‘Zafer Turu’ anlamına gelmektedir...AÇLIK OYUNLARI: ATEŞİ YAKALAMAKTHE HUNGER GAMES: CATCHING FIREYÖN.: F. LAWRENCEOYN.: JENNIFER LAWRENCE LIAM HEMSWORTHAyas ve maceraları...Allah’ın Sadık Kulu: Barla, ilk yerli animasyon film unvanıyla gösterime gireli iki yıl oldu. Bugün itibarıyla gösterime giren ‘Ayas’ ise ilk ‘yerli çocuk animasyon filmi’ olarak seyirciyle buluşuyor. Senaryosu Ayşe Şule Bilgiç’e ait. Film, tıpkı ‘Pepee’de olduğu gibi bir çocuk kahramanla çocukları buluşturmayı amaçlıyor. Altı yaşındaki Ayas’ın başından geçen maceraları konu alan filmde, Ayas’ın akrabalarıyla dolu apartmanına ve İstanbul sokaklarında yaşadığı eğlenceli maceraları izliyoruz.AYASYÖNETMEN: H. EMRE KONYALI, M. TUĞRUL TİRYAKİ TÜR: ANİMASYONGeçmiş, küf tutarİki yıl önce Venedik Film Festivali’nde ‘Gelece-ğin Aslanı’ ödülü alan ‘Küf’ filmi nihayet vizyon şansı buluyor. Gerçi buna da ‘şans’ denir mi bilinmez; zira film, sadece bir kopya ile İstanbul’da gösterilecek. Demiryollarında yol bekçisi olarak çalışan Basri, bir başına yaşamaktadır hayatı. Tek oğlu Seyfi, 18 yıl önce üniversite öğrencisiyken gözaltına alınmış ve o günden sonra hiç kimse Seyfi’den haber alamamıştır. Basri, bir gün savcıdan ‘Oğlunu bulduk’ diye haber alır; ancak savcılığa vardığında karşılaştığı manzara dayanılır gibi değildir.KÜFYÖNETMEN: ALİ AYDINOYUNCULAR: ERCAN KESAL, TANSU BİÇER

Tarlabaşı’nda küsenler, sadece çocuklar değil!

$
0
0
İstanbul’un eski semtlerinden Tarlabaşı acı tatlı nice olaya tanıklık etti, nice fotoğrafçıya ilham oldu. Çünkü hikâyesi çoktu.Gecesi ayrıydı, gündüzü ayrı; neşesi ayrıydı, kederi ayrı. Ve bu ayrılık/farklılık/kendince zenginlik yok olacaksa eğer, dağılacaksa, bir nevi iptal olacaksa… Muhakkak belgelenmeliydi. İstanbul’un neredeyse tüm fotoğrafçıları biraz da bu sebeple Tarlabaşı’nı mesken tuttu ve sayısız proje, sergi, kitap yaptı. Bunlardan biri Ali Öz’ün yaklaşık 30 bin karelik ‘Tarlabaşı-Ayıp Şehir’ sergi ve kitap projesi. Sergi, İstanbul’dan sonra şimdi İzmir Resim Heykel Müzesi Kültürpark Sergi Salonu’nda. Dün açıldı ve 4 Aralık’a kadar devam edecek. Bir başka Tarlabaşı belgeleyicisi de fotoğraf sanatçısı Naz Köktentürk. “Tarlabaşı’nda binadan çok hayatı, insanı, insan hallerini anlatmak istedim. Ağır Roman’dan da öte; iki kere ağırlaştırılmış bir semt masalı bu…” diyen Köktentürk’ün sergisinin ismi ‘Küstüm Oynamıyorum’. O da birkaç gün önce Kadir Has Üniversitesi Rezan Has Müzesi’nde açıldı, 28 Şubat’a kadar ziyaret edilebilecek. İki bölümden oluşan ‘Küstüm Oynamıyorum’un birinci bölümünde, Tarlabaşı’nda yıkım sürecine kadar geçen altı koca yıl siyah-beyaz anlatılıyor; ikinci bölümünde ise sokak sanatçılarının yıkım süreci boyunca binalara bir başkaldırı olarak yaptığı müdahalelerle (stencil) birleştirilen yeni bir teknik deneniyor. Sergide ayrıca Tufan Dağtekin’in ‘Göz Dağı’ isimli dijital sanat çalışması da bulunuyor. Detaylı bilgi için: www.rhm.org.tr

Bir gönül insanı portresi

$
0
0
“O her zaman hakkı tutup kaldırma peşinde; mülk ve melekût âlemiyle alâkalı duyup hissettiklerini başkalarına duyurma iştiyakıyla yanıp tutuşan bir diğerkâm, olabildiğine sabırlı ve temkinli; konuşup gürültü çıkarmadan daha çok, inandıklarını yaşayan, yaşadıklarıyla başkalarına da örnek olan bir iman ve aksiyon insanıdır: O, dur-durak bilmeden sürekli koşar.”“O her zaman hakkı tutup kaldırma peşinde; mülk ve melekût âlemiyle alâkalı duyup hissettiklerini başkalarına duyurma iştiyakıyla yanıp tutuşan bir diğerkâm, olabildiğine sabırlı ve temkinli; konuşup gürültü çıkarmadan daha çok, inandıklarını yaşayan, yaşadıklarıyla başkalarına da örnek olan bir iman ve aksiyon insanıdır: O, dur-durak bilmeden sürekli koşar.” Bu ifadeler, Yeni Ümit dergisinin ekim-kasım-aralık sayının Başyazı’sından. Fethullah Gülen Hocaefendi, “Bir Gönül İnsanı Portresi” adlı Başyazı’da ‘gönül insanı’nı bütün derinlikleriyle tarif ediyor. Hocaefendi, gönül insanının hedefini ise şöyle belirliyor: “Gönül insanının hedefinde hep öteler tüllenir durur.” İlk kez Ağustos 2000’de Sızıntı dergisinde yayımlanan “Bir Gönül İnsanı Portresi” başlıklı yazı, dünyanın gündemini bir kenara itip, ‘yenilenme cehdi’ göstererek hizmete koşmak için bir ‘çağrı’ niteliğinde okunabilir. Yayın hayatına 1988’de başlayan ve 25 yılı geride bırakan üç aylık Yeni Ümit dergisinin 102. sayısında, Kur’anî ilimlerden hadise, İslam hukukundan kelâma, tasavvuftan ahlaka İslamî disiplinlerin hemen hepsine dair kuşatıcı yazılar var. Prof. Dr. Ömer Faruk Harman “Dinlerde İnsan Hakları” adlı yazısında, güncelliğini hiç yitirmeyen insan hakları konusunu evrensel dinler çerçevesinde anlatıyor. Makalenin giri­şinde Gustave Mensching’in dinler tasnifine yer veren yazar, insan hakları kavramını da bu tasnife bağlı olarak ortaya koyuyor. Bu yazı ile bağlantılı okunduğunda ayrı ayrı pencereler açacak iki metin daha var dergide. Bunlardan ilki, Bilal Güler imzalı “Sahâbe Dönemi Fetihlerinde Gayr-ı Müslimlerle Münasebetler” adlı yazı. İslam’ın kısa zaman­daki gelişimine de temas edilen yazıda, sahabe kuşağının fethettiği bölgelerdeki gayrimüslimlere gösterdikleri hoşgörü ve onlara tanınan hak ve sorumluluklar ör­nekler ışığında anlatılıyor. Prof. Dr. Ahmet Bedir, “İslam Literatüründe Doğan Çocuğun Hakları” adlı makalesinde cenin ve mümeyyiz çocuğun hakları­ndan başlayarak dünyaya yeni gelen çocuğun tüm haklarına değiniyor. Yaşama hakkı, nesebinin tes­bit hakkı, isim alma hakkı, süt emme hakkı, nafaka hakkı, zekât alma hakkı, eğitim hakkı, miras alma hakkı ana başlıklardan bazıları.KÜRESEL BİR HASTALIK: İSRAFDergide, hayata da uygulanması gereken yazılardan biri de Prof. Dr. Osman Güner’in kaleme aldığı “Asrın Büyük Felaketi: İsraf” adlı makale. Günümüz insanını içinden çıkılmaz bir krize doğru sürükleyen ‘israf kültürü’nün ne olduğu, kap­samı ve israfın boyutlarının ele alındığı makalede, israfın nasıl bir kü­resel hastalık olduğuna dikkat çekiliyor. Kur’an ve hadislerde israf kavramını inceleyen yazar, okura “Ne kadar israf ediyoruz?” sorusunu yönelterek, su, ekmek-gıda, enerji, kâğıt gibi kalem­lerde yapılan israfın ne dereceye ulaştığını bilimsel verilerle ortaya koyuyor. Bu sayının öne çıkan makalelerinden biri de eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’na ait. “Hüsn ve Kubh Konusunda Aklın Rolü ve İmam Maturidî” adlı bu makalede, usul-u fıkıh sahasının çok önemli tartışma konularından biri olan hüsün ve kubhun İmam Maturîdî tarafından nasıl anlaşılıp yorumlandığı ele alınıyor. Bardakoğlu, önce Mutezile’nin, ardından Eşariyye eko­lünün bu husustaki mütalaalarını ifade ettikten sonra Maturidiyye mezhebinin meseleyi anlayış biçimini de etraflıca inceliyor. Yeni Ümit’in son sayısında ayrıca, Yrd. Doç. Dr. Mahmut Ay, Kur’an kıssalarının Hz. Peygamber’in (sas) sireti ile irtibatını; Müslüman Âlimleri Genel Sekreter Yardımcısı Selman el-Ûde, Peygamber Efendimiz’in (sas) 23 yıl gibi kısa bir sürede Arap Yarımadası’nda yaptığı ‘Nebevî değişimi’; Ayhan Işık, çağrıların en kudsîsi Ezân-ı Muhammedî’yi; Doç. Dr. Ahmet Çakır ve Yrd. Doç. Hayrunnisa Turan klasik Osmanlı musikisinin son temsilcisi Hammâmizâde İsmail Dede Efendi’yi; Yrd. Doç. Ahmet Güneş, Asr-ı Saâdet’te dinden dönme vakalarını; Yrd. Doç. Musa Kâzım Gülçür ise Allah’ın rızasına giden en kestirme yollardan biri olan ‘başkaları için yaşama’ (îsâr) konusunu ele alıyor. Son olarak Prof. Dr. Suat Yıldırım ise Doç. Dr. Cüneyt Eren’in kaleme aldığı “Tefsirde Külli Kaideler” adlı kitabı inceliyor.

Kapadokya 'Travel Turkey'de tanıtılacak

$
0
0
Türkiye’nin en önemli kültür, doğa ve manzara turizmi bölgelerinden Kapadokya’nın, Uluslararası Travel Turkey Fuarı’nda tanıtımı yapılacak.Nevşehir Ticaret ve Sanayi Odası Meslek Komiteleri toplantıları devam ediyor. Nevşehir Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Seyit İnce'nin de katıldığı meslek komiteleri toplantılarının Turizm Komitesi'nde gündeme gelen, bölge tanıtımları çalışmaları masaya yatırılırken, Kapadokya Bölgesi'nin tanıtımında etkin rol oynayan uluslararası fuarların tanıtıma etkileri de konuşuldu.İlki geçtiğimiz yıl yapılan Uluslararası Travel Turkey Fuarı'nda, Nevşehir Valiliği, Kapadokya Turizm İşletmeciler Derneği (KAPTİD) ve Kapadokya Turizm Bölgesi Altyapı Hizmet Birliği'nin (KAPHİB) yanı sıra Nevşehir Sanayi ve Ticaret Odası (NTSO) üyelerinin katılımı ile bölgenin tanıtımı gerçekleştirilecek.'Destination Cappadocia' sloganı ile bölgenin tanıtımının yapılacağı fuara, geçtiğimiz yıl 638 katılımcının yanı sıra 34 ülke stant açtı. Fuarın uluslararası fuarlar arasında EMİT Fuarı'ndan sonra en önemli organizasyonlardan biri olduğuna dikkat çeken KAPTİD Genel Sekreteri ve NTSO 22. Meslek Birliği Komitesi Başkanı Nazif Demir, bu fuarda da 'Hedef Kapadokya' sloganıyla yabancı ülkelere tanıtım gerçekleştirileceğini, bu tur organizasyonların bölge tanıtımı açısından önemli fırsatlar olduğunu dile getirdi.(CİHAN)

"İslam'ın Yüzleri" fotoğraf sergisi açıldı

$
0
0
"İslam'ın Yüzleri" fotoğraf sergisini gezen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Müminin siması alnındaki secdeden bellidir. Sergideki fotoğrafların her birisi, üzerinde insanı tefekkür etmeye davet eden fotoğraflardır" dedi.Dünyanın çeşitli ülkelerinden hac ibadetini yerine getirmek için gelen hacıların fotoğraflarından oluşan "İslam'ın Yüzleri" fotoğraf sergisi açıldı. Ahmet Hamdi Akseki Camii fuaye alanında düzenlenen sergiyi gezen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, sergideki fotoğrafların insanı tefekkür etmeye davet eden fotoğraflar olduğunu kaydederek şöyle konuştu: "Müminin siması alnındaki secdeden bellidir. Sergideki fotoğrafların her birisi, üzerinde insanı tefekkür etmeye davet eden fotoğraflardır. Allah 'Sizin dillerinizin, renklerinizin farklı olması benim yeryüzündeki ayetimdir' buyuruyor. Coğrafyaları, dilleri, renkleri farklı insanların aynı duygular içerisinde gözyaşı döküp dua ettiğini ortaya çıkarması bakımından da çok güzel bir tabloyu ortaya koyuyor." Fotoğraf sanatçısı Mehmet Öztürk'ün objektifinden 120 fotoğraf karesinin yer aldığı sergi, sanatseverler tarafından 15 gün boyunca gezilebilecek.(İHA)

''Model'' bu haftasonu Zaman'da

Roma dönemine ait mezar taşı bulundu

$
0
0
Bursa'nın İnegöl ilçesinde yol çalışması sırasında Roma dönemine ait 2 adet mezar taşı bulundu.Belediye Fen İşleri ekipleri tarafından Akhisar Mahallesi'nde yapılan asfalt çalışmasında kepçeye bir kütle takıldı. Merak ederek iş makinesini durduran operatör, kepçeye takılan taşın eski bir mezar taşı olduğunu fark etti. Bunun üzerine asfalt çalışması durdurularak, Kent Müzesi yetkililerine haber verildi. Müze yetkililerinin mezar taşını incelemesinin ardından Bursa Arkeoloji Müzesi'nden uzman çağrıldı. Yapılan incelemede, 2 adet mezar taşının Roma dönemine ait mezar steli olduğu anlaşıldı. Mezar stellerinde, döneme özgü uğurlama töreninin tasvir edildiği ve Latince 'elveda' yazdığı belirtildi. Mezar stelleri Bursa Arkeoloji Müzesi'ne götürüldü.(İHA)

Turist artışı devam ediyor

$
0
0
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, "2013 yılı Ocak-Ekim döneminde ülkemizi ziyaret eden yabancı sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,24 artış göstererek 31 milyon 757 bin 624 olmuştur" dedi.Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, turist sayısında devam eden artışı Twitter'dan duyurdu. Bakanlıktan konuyla ilgili yapılan açıklamada, Bakan Çelik'in 2013 yılının Ocak- Ekim dönemini kapsayan ilk on aylık turizm verilerini ilk olarak sosyal medyadan paylaştığı bildirildi. Bakan Çelik'in Twitter'dan attığı mesajda şu bilgilere yer verdiği belirtildi:"2013 yılı Ocak-Ekim döneminde ülkemizi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,24 artış göstererek 31.757.624 olmuştur. 2013 yılı Ocak-Ekim döneminde ülkemize en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında Almanya yüzde 14,60 (4.635.191) ile birinci, Rusya Federasyonu yüzde 13,01 (4.131.087) ile ikinci, İngiltere yüzde 7,60 (2.412.786) ile üçüncü sıradadır."TURİST ARTIŞI DEVAM EDİYORTürkiye'yi ziyaret eden yabancı sayısının 2013 yılı Ocak-Ekim döneminde yüzde 10.24 oranında artış gösterdiği kaydedilen açıklamada, şöyle denildi:"Turist sayılarında yaşanan artış sonbahar aylarında da devam ederken, ülkemizi ilk on aylık dönemde 31 milyon 757 bin 624 turist ziyaret etti. Türkiye, 2013 Ekim ayında 3 milyon 402 bin 460 ziyaretçi ağırlarken, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre turist sayısı yüzde 11.52 oranında arttı. Türkiye'ye en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında ilk on ayda Almanya yüzde 14,60 artışla birinci olurken, Rusya Federasyonu yüzde 13,01 artışla ikinci, İngiltere yüzde 7.60 artışla üçüncü sırada yer aldı. İngiltere'yi ise Gürcistan ve Bulgaristan izledi. Almanya, yüzde 19,94 artışla Ekim 2013 dönemi istatistiklerinin de birincisi olurken, yüzde 9,29 artışla Rusya Federasyonu ikinci, yüzde 8,53 artışla İngiltere üçüncü sırada yer aldı. İngiltere'yi sırasıyla Bulgaristan ve Hollanda izledi."(İHA)

Paris'teki Anadolu Kültür Merkezi'nde 'Turkuaz' sergisi açıldı

$
0
0
Fransa'nın başkenti Paris'teki Anadolu Kültür Merkezi'nde Ankaralı ressamların 'Turkuaz' adlı karma sergisi açıldı.Anadolu Kültür Merkezi Başkanı Dr. Demir Onger, Türkiye'de farklı meslek gruplarında görev yapmakta olan sanatçılara ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Sergiyi gezen Başkonsolsos Turgut Kural ise şunları söyledi:"Paris Anadolu Kültür Merkezi'nin başarılı bir organizasyonu. Buradaki resim sergileri Paris'te önemli bir aktivite olarak takvimde yerini alıyor. Ressamlarımız da buraya Ankara'dan, Türkiye'den değişik yer ve insan manzaralarıyla gelmişler. Sanatçı gözü ile Türkiye'yi bizlere sunuyorlar. Bunun Anadolu Kültür Merkez'inde olması çok güzel çünkü burda Türkçe öğrenmek üzere gelenlere Türkçe'nin ötesinde Türkiye, Türk sanatçıların esrleri, değişik bir kültürel değişim imkanı sağlıyor. Paris'in Türk resim tarihinde önemli yeri olduğu, Paris'te çok büyükTürkressamlar geldi, geçti.Burada çalışmalarıyla etkiledikleri ve etkilendikleri oldu."Sanatç İsmail Çeşmeci, 2Anadolu'dan birer parça getirmeye çalıştık. Kendi memleketimizin sıcaklığını buraya taşıdığımızı düşünüyoruz" dedi.Karma sergiye katılan sanatçılar; devlet sanatçısı Rusya-Kabaryay-Balkar uyruklu Hızır Teppeev, Botaş Genel Müdürlüğü'nde Muhasebe ve Finansman Daire Başkanı İsmail Çeşmeci, Mimar Şule Günsür,Adalet Bakanlığı İdari ve Mali işler Daire Başkanlığında Şube Müdürü Kıyasi Aybak, doktorÜmit Gözüm ve Dilber Miray Kuran'in tablolarından oluşan sergiye Paris Başkonsolosu Turgut Kural, Fransız ve Türk sanat sever ve sanatçılar katıldı.Sergi20 Aralık'a kadar Anadolu Kültür Merkezi'nde açık kalacak.(DHA)

Dev çömlek Guinness yolunda

$
0
0
Antalya Kültür Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Dağıstanlı, 50. festival programı kapsamında yapımı başlatılan Altın Portakal Çömleği'nin, Guinness Rekorlar Kitabı'na girmesi için başvuruda bulunduklarını söyledi.Konuyu araştırdıklarını belirten Tufan Dağıstanlı, tamamlandığında 3.60 metre çapında 5.40 metre yüksekliğinde olacak çömleğin Guinnes'e girmesine kesin gözüyle baktıklarını bildirdi. Çömlek üzerinde Altın Portakal'da başlangıçtan bugüne "en iyi erkek oyuncu" ve "en iyi kadın oyuncu" seçilmiş 100 sanatçının isimlerinin yer alacağını bildiren Dağıstanlı, "Çömleğin Guinness'te yer alması, Altın Portakal imgesini ölümsüz kılacaktır" dedi. ÜÇ METREYİ GEÇTİ Antalya Büyükşehir Belediyesi - Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) işbirliğiyle düzenlenen 50. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali programı kapsamında yapımı başlatılan, tamamlandığında dünyanın en büyük çömleği unvanına sahip olacak çömleğin boyu şimdiden 3 metreyi geçti. 35 YILLIK ÇÖMLEK USTASI Dev çömleğin tamamlanması için 35 yıllık çömlek ustası Ahmet Taşhomcu, aralıksız çalışma yürütüyor. İtalya'da düzenlenen Dünya Çömlek Yarışması'nda 2.'lik ödülüne değer görülen Ahmet Taşhomcu, Altın Portakal Çömleği'nin yapımına Antalya-Serik yolu üzerinde kurduğu özel atölyede devam ediyor. Altın Portakal ödüllü sanatçıları ölümsüzleştirecek çömleğin yapımında, 5 ton çamur kullanılacağını belirten Taşhomcu, çömleğin fırınlanma aşamasından sonra 4 ton olacağını söyledi. Aralık ayı ortalarında bitmesi beklenen çömleğin pişirilme işlemi, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin yaptıracağı özel bir fırında gerçekleştirilecek.(İHA)

Hocalar ve talebeleri meşkte

$
0
0
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, müzik etkinliklerine devam ediyor.Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca danışmanlığında, Yrd. Doç. Dr. Adnan Çoban sanat yönetmenliğinde ve Sinan Sipahi koordinatörlüğünde düzenlenen Türk Müziği Konserleri serisinin üçüncüsü yarın saat 15.30’da Pera Müzesi Oditoryumu’nda gerçekleşecek “Meşk Zincirinde Hocalar ve Talebeleri” konseri. Büyük bestekârların seçme eserlerinin seslendirileceği programın bu ay misafir solisti Mustafa Doğan Dikmen. 24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle hazırlanan konserde Tanburî İsak’tan Alâeddin Yavaşca’ya Meşk Zinciri’nde yer alan hocalar ve talebeleri konu edilecek.

‘Köprüde Buluşmalar’ proje bekliyor

$
0
0
Bu yıl 5-20 Nisan 2014 tarihleri arasında yapılacak 33. İstanbul Film Festivali kapsamında düzenlenen, Türkiye’den sinemacıları uluslararası profesyoneller ile bir araya getiren Köprüde Buluşmalar etkinliğinde uzun metrajlı kurmaca veya belgesel projeleri ile yapımı devam eden filmlerin ilk uluslararası sunumları yapılacak.Köprüde Buluşmalar Film Geliştirme Atölyesi’ne son başvuru tarihi 20 Ocak, Türkiye-Almanya Ortak Yapım Film Projesi Geliştirme Fonu’na son başvuru tarihi ise 17 Mart. Yapım Aşaması Atölyesi başvuruları ile ilgili ayrıntılar önümüzdeki günlerde açıklanacak. (www.iksv.org)

Vedat Kosal anısına konser

$
0
0
Geçen yıl ilki gerçekleştirilen ve bu yıl 12 Kasım’da başlayan ‘Klasik Müzik Akşamları’ devam ediyor.Lila Müzik işbirliği ile Martı İstanbul Hotel’in düzenlediği etkinliğin ikinci konseri 27 Kasım 2013’te genç yaşta vefat eden piyanist “Vedat Kosal ve Arkadaşları” adına verilecek. Klasik müzikseverleri, 20 Aralık 2013’te Fatma Said, 27 Ocak 2014’te Ayla Erduran (keman) & Birsen Ulucan (piyanist), 10 Şubat 2014’te Şirin Pancaroğlu (arp), 26 Şubat 2014’te Suna Kan (keman) & Cana Gürmen (piyanist), 4 Mart 2014’te Ayşegül Kirmanoğlu (klarnet) & Sibel Kumru Pensel (flüt) & Johan Schmid/Piyano, 25 Mart 2014’te Özcan Ulucan (keman) & Birsen Ulucan (piyano), 30 Nisan 2014’te Pelin Halkacı Akın (keman) & İris Şentürker (piyano), 12 Mayıs 2014’te Borusan Quartet konserleri bekliyor.

Çin’de Anadolu tarihine büyük ilgi

$
0
0
2013 Çin'de Türk Kültür Yılı etkinlikleri kapsamında hazırlanan ve salı günü kapılarını açan Şanghay Müzesi'ndeki “Anadolu Medeniyetleri: Neolitik Çağ'dan Osmanlı İmparatorluğu'na” adlı sergi, Çinlilerden yoğun ilgi görüyor.Türk ve İslam Eserleri Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzesi ve Topkapı Sarayı Müzesi'nden getirilen 122 parça tarihi eserin yer aldığı sergi, müzenin en büyük teşhir salonunda, III. Selim'in bestesi eşliğinde geziliyor. Şanghay Müzesi yetkilileri serginin ilk günleri olmasına rağmen günlük ziyaretçi kapasitesi 8 bin olan müzenin en çok ziyaret edilen koleksiyonları arasında olduğunu belirtirken, ilginin hafta sonları daha da arttığını belirtiyor. Neolitik Çağ'dan Osmanlı İmparatorluğu'na kadar Anadolu'da yaşamış uygarlıklara ait eşsiz eserlerin yer aldığı serginin en çok ilgi gören bölümü Çin'de imal edilmiş ve Topkapı Sarayı'nda kullanılan porselenlerin yer aldığı kısım. Şanghay Müzesi'nde düzenlenen sergi 20 Şubat tarihine kadar ziyarete açık olacak.

Hekimoğlu İsmail’den ‘Siyaset ve Edebiyat’

$
0
0
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’nin (TDED) geleneksel olarak düzenlediği “Cumartesi Buluşmaları”nın bu haftaki konuğu Hekimoğlu İsmail.Derneğin Eyüp’teki genel merkezinde bugün saat 13.00’te konuşacak olan Hekimoğlu İsmail, “Siyaset ve Edebiyat” konulu bir sohbet yapacak. Program ücretsiz.

Edebiyat Mevsimi Özel Ödülleri açıklandı

$
0
0
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi ile İBB Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen 5. Edebiyat Festivali kapsamında verilen ‘Edebiyat Mevsimi Özel Ödülleri' bugün 16.00'da Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi Kızlarağası Medresesi'nde düzenlenecek törenle sahiplerini buluyor.Edebiyat Mevsimi Büyük Ödülleri, bu sene beş büyük usta üzerine çalışmaları olan, onların yeni kuşaklar tarafından tanınması için özel hizmetlerde bulunan isimlere verildi. Buna göre Necip Fazıl Kısakürek Ödülü Mustafa Miyasoğlu ve Üstün İnanç'a, Nurettin Topçu Ödülü Prof. Dr. İsmail Kara'ya, Cemil Meriç Ödülü Halil Açıkgöz'e, Sezai Karakoç Ödülü Ali Haydar Haksal'a, Nuri Pakdil Ödülü Hüseyin Su'ya verildi. 18 Kasım Pazartesi günü başlayan ve dün sona eren 5. Edebiyat Mevsimi'nde, Necip Fazıl Kısakürek, Nurettin Topçu, Cemil Meriç, Sezai Karakoç ve Nuri Pakdil, beş gün boyunca yüze yakın şair yazar ve akademisyenle birlikte tartışıldı.

Malatya’da ödüller Yozgat Blues’a gitti

$
0
0
Bu yılki festivallerin beğenilen filmlerinden biri olan Yozgat Blues, önceki akşam sona eren 4. Malatya Film Festivali’nden de üç ödülle ayrıldı. Uzak İhti-mal’in yönetmeni Mahmut Fazıl Coşkun’un ikinci filmi Yozgat Blues, 6 Aralık’ta gösterime girecek.Başrollerinde Ercan Kesal, Ayça Damgacı, Tansu Biçer ve Nadir Sarıbacak'ın yer aldığı Yozgat Blues festivallerde elde ettiği başarılarla bu yılın en çok söz edilen filmlerden biri oldu. Önce San Sebastian Film Festivali'nde Türkiye'yi temsil eden film, 32. İstanbul Film Festivali, 20. Adana Altın Koza Film Festivali ve Varşova Film Festivali gibi uluslararası festivallerde ödüller kazandı. Adana Altın Koza Film Festivali'nde 5 dalda ödül alan Yozgat Blues, önceki akşam sona eren 4. Malatya Film Festivali'nden de üç ödülle ayrıldı. Malatya Kongre ve Kültür Merkezi Kemal Sunal Salonu'nda gerçekleştirilen ödül töreninde Yozgat Blues, ulusal uzun film kategorisinde en iyi film, en iyi yönetmen ve Siyad ödüllerine layık görüldü. Ödül töreninde konuşan filmin yönetmeni Mahmut Fazıl Coşkun, bu ödülü almanın kendisi için değerli olduğunu belirtti. Filmin yapımcısı Halil Kardaş ise esprili bir dille "Bundan sonra Malatya Blues'u da yapacağız." diyerek teşekkürlerini sundu. Festivalde en iyi senaryo ödülü Saroyan Ülkesi filmi ile Lusin Dink'in oldu. Ödülünü jüri üyesi yazar Canan Tan'dan alan Dink, jüriye teşekkür ettikten sonra Saroyan Ülkesi'nin festivaller gezdiğini, ilk ödülünü Ermenistan'da Altın Kayısı Film Festivali'nde aldığını belirtti. Dink, "Umarım bir gün bütün okullarda Saroyan okutulur." dedi. En iyi kadın oyuncu ödülü Kusursuzlar filmindeki performansıyla İpek Türktan Kaynak'ın olurken, en iyi erkek oyuncu ödülü Eve Dönüş Sarıkamış 1915 filmindeki performansıyla Serdar Orçin'e verildi. Jüri üyesi oyuncu Kenan Işık'ın elinden ödülünü alan İpek Türktan Kaynak, ailesine ve rolü kendisine emanet eden ekip arkadaşlarına teşekkür etti. Eleştirmen Sevin Okyay'ın elinden ödülünü alan Serdar Orçin ise bağımsız filmlerin ne şartlar altında çekildiğini, çoğu zaman parasız kalarak çekimler yapıldığını söyledi. Jüri özel ödülü de Eve Dönüş Sarıkamış 1915 filminin görüntü yönetmeni Hayk Kirakosyan'ın oldu. Malatyalı usta sanatçı Kemal Sunal'ın anıldığı festivalde bu yıl ilk kez Kemal Sunal Halk Jürisi Ödülü verildi. Aday filmleri izleyen halkın oylaması sonucunda belirlenen ödüle Eve Dönüş Sarıkamış 1915 layık görüldü. Ödülü veren Ali Sunal, "Bu anlamlı ödülü, babamın da hayran olduğu yeni kaybettiğimiz Nejat Uygur ve diğer tüm ustalar adına vermek istiyorum." dedi. Ödülü film ekibi adına törende bulunan Serdar Orçin'e takdim etti. Festivalde In Bloom-Hayatın Baharı filmi uluslararası uzun film yarışması kategorisinde en iyi film seçildi. Omar-Ömer filmi ve LunchBox-Sefer Tası filmi de mansiyon ödülüne layık görüldü. Ulusal Kısa Film yarışma kategorisinde ise en iyi film ödülüne yönetmenliğini Ömer Günüvar'ın yaptığı Yaşam Merkezi değer görüldü. Jüri özel ödülü ise Umut Subaşı'nın yönettiği Ü.N.K filminin oldu. Malatya Valiliği'nin öncülüğünde Malatya Kayısı Araştırma-Geliştirme ve Tanıtma Vakfı tarafından, Kültür Bakanlığı, Başbakanlık Tanıtma Fonu, Malatya Belediyesi ile İnönü Üniversitesi'nin destekleri ve Barya Akademi Yakup Öztürk Sinema Kulübü'nün ana sponsorluğunda yapılan festivalin kapanış törenine Malatya Valisi Vasip Şahin, Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Türk sinemasının birbirinden değerli sanatçıları, jüri üyeleri, yönetmen ve oyuncular katıldı. Önceki gün hayatını kaybeden tiyatro sanatçısı Nejat Uygur'un da anıldığı ödül gecesi, Birsen Tezer şarkılarıyla sona erdi.

H. Bahri Alptekin retrospektifi Polonya’da

$
0
0
Altı yıl önce hayatını kaybeden sanatçı Hüseyin Bahri Alptekin’in, “Gerçek-ler, Olay-lar, Koşul-lar, Kaza-lar, Durum-lar” isimli retrospektif sergisi 15 Kasım 2013–16 Şubat 2014 tarihleri arasında Polonya’nın Lodz kentindeki Muzeum Stuzki’de yer alacak.Küratörlüğünü Joanna Sokolowska ve Magdalena Ziolkowska’nın yaptığı sergi, Alptekin’in otuzu aşkın eserini ve kişisel arşivinden pek çok objeyi bir araya getiriyor. Sergide, Alptekin’in 90’lı yılların başında ürettiği Heterotopia yerleştirmesi ve kolajları, 1995 Istanbul Bienali’nde sergilenen Turk-Truck, Otel tabelaları, payetlerden üretilmiş olan Heimat-Toprak gibi, sanatçının kariyerinde önemli yere sahip işlerin yanı sıra Alptekin’in 2007’de katıldığı Venedik Bienali Türkiye Pavyonu’nda sergilenen videoları yer alıyor.

İnsan Hakları Film Günleri başlıyor!

$
0
0
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’nun, AB üye ülkeleri ve kültür merkezlerinin katkıları ile 10 Aralık İnsan Hakları Günü çerçevesinde düzenlediği 3. AB İnsan Hakları Film Günleri, 6-15 Aralık arasında Türkiye genelinde 8 ilde gerçekleşecek.Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Eskişehir, Trabzon, Sinop ve Diyarbakır’da düzenlenecek film günleri kapsamında, öğrenciler, insan hakları savunucuları, sinemaseverler ve konuya duyarlı herkes insan hakları temalı filmleri ve belgeselleri belirlenen sinema salonlarında ücretsiz olarak izleyebilecek. Etkinlik kapsamında ayrıca Reha Erdem’in son filmi ‘Jîn’, Ali Aydın’ın yönettiği ‘Küf’ adlı filmler de seyirciyle buluşacak. Festivalin kapanış filmi ‘Okul Yolunda’ ise Türkçe seslendirmeli olarak küçük izleyicilere sunulacak. Türkiye’deki ilk gösterimi etkinlik kapsamında yapılacak olan film, dünyanın dört farklı ülkesinden dört çocuğun her sabah okula gidebilmek için verdikleri mücadelenin öyküsünü anlatıyor. (www.avrupa.info.tr)

‘Birlikte yaşama’ senaryoları ödüllendirildi

$
0
0
Yedirenk Sanat Vakfı tarafından ‘Birlikte Yaşama’ temasıyla düzenlenen senaryo yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapılan ödül töreninde ‘Armina’ adlı senaryosuyla birinci olan İsmail Doruk, 30 bin TL para ödülünün de sahibi oldu.Yedirenk Sanat Vakfı’nın Fida Film ve Tiglon’un katkılarıyla düzenlediği ‘Birlikte Yaşama’ konulu uzun metraj senaryo yarışmasının sonuçları dün öğle saatlerinde Lütfi Kırdar Kongre Sarayı’nda düzenlenen törenle açıklandı. 15 Nisan-13 Eylül tarihleri arasında başvuruların kabul edildiği yarışmada jüri üyeleri Hülya Koçyiğit, Birol Güven, Hasan Kaçan, Halil Ergün, Yüksel Aksu, Öktem Başol ve Ali Tokul gibi usta senarist, oyuncu ve yapımcılardan oluşuyordu.‘Birlikte Yaşama’ konulu yarışmaya yurtiçi ve yurtdışından 211 senarist başvurdu. En genci 16 yaşında olan katılımcıların eserleri ana jüri karşısına çıkmadan önce tamamı senaristlerden oluşan ön jürinin değerlendirmesine sunuldu ve 15 senaryo finale kaldı. Birinciye 30 bin TL, ikinciye 15 bin TL, üçüncüye 5 bin TL para ödülü verilen yarışmanın ödül töreninde Cahit Berkay da mini bir konser verdi. Öktem Başol, Nadir Sarıbacak, Hasan Tahsin Işıltan, Ali Savaşçı ve Mete Horozoğlu finalistlere plaketlerini takdim etti. ‘Pervane Ağacı’ adlı eseriyle üçüncü olan Şebnem Yıldız, ödülünü Hasan Kaçan’dan; ‘Kayıp Yıllar’ adlı senaryosuyla ikinci olan Eylem Çağla Sayman, ödülünü Birol Güven’den ve ‘Armina’ adlı senaryosuyla birinci seçilen İsmail Doruk, ödülünü Hülya Koçyiğit’in elinden aldı.Yedirenk Sanat Vakfı Başkanı Ali Tokul, yaptığı konuşmada yarışmanın temasını belirlerken vakfın isminde de vurgu yapılan ‘farklılıklarımıza’ dikkat çekti. “Vakfımızı kurarken hiç unutmadığımız şey, renklerin çeşitliliği ilkesiydi. Farklılıkları güzellik olarak görürken ayrılıklarda bile aynılık aradık.” diyen Tokul, yarışmanın da aynı amaca hizmet ettiğini belirtti: “İşin yıkıcılığını, bozgunculuğunu yapmak her zaman kolay; bir hayatı yeniden kurmak, arzu ettiğimiz şekilde yeniden inşa etmek için birlikte yaşama vurgusunu sinema sanatını kullanarak ifade etmek istedik. 211 eserin, perspektifin bir araya gelmesi başarıya ulaştığımızı gösteriyor.”Jüri Başkanı Hülya Koçyiğit, yarışmanın birlikte yaşama kültürüne katkı sağladığını belirterek emeği geçen herkese teşekkür etti: “Bu fikri hayata geçirmek için böyle bir yarışma düzenleyen, birlikte yaşamaya anlam katmak isteyen Yedirenk Sanat Vakfı’na ve emek veren tüm arkadaşlara teşekkür ederim.” Katılan senaristlere de seslenen Koçyiğit, ‘birlikte yaşama’ kavramına da açıklık getirdi: “Birlikte yaşamak denince belki de akla ilk düşmanla birlikte yaşamak geliyor. Halbuki amaç önyargıların bertaraf edilebilmesi, her rengin varlığına saygı göstererek kabul etmek, bir arada yaşamaktı, başvuran eserlerde bunu aradık. Bu ödüle layık olan arkadaşlar, kazandıkları ödülle senaryolarını bir kez daha değerlendirsinler, profesyonel destek alsınlar, daha iyi olması için gayret göstersinler ve sinemamız bir güzellik daha kazansın.”‘Senaryomun çekilme ihtimali yükseldi’Yarışma 1.si İsmail Doruk: “Bu senaryo üzerinde üç yıldan beri çalışıyorum. Yarışmaya katılmamın en önemli sebebi jüride değerlendirmeyi yapacak isimlerin sinema alanında yetkin kişiler olmasıydı. Yarışmanın para boyutu var ama onun ötesinde senaryonun çekilebilme ihtimalini yükselteceğini düşünüyorum.”
Viewing all 7489 articles
Browse latest View live