Türkiye, servet adaletsizliğinde Rusya'dan sonra ikinci en kötü ülke. İsviçre bankası Credit Suisse'nin 2014 sonunda yayınladığı bu veriyi, GIF sanatçısı olarak dünya medyasında adından söz ettiren Erdal İnci, geçen hafta açılan video sergisindeki ‘99 Percent' işiyle görselleştiriyor.
İsviçre bankası Credit Suisse'in, 2014'ün sonunda yayınladığı rapora göre, Türkiye, servet adaletsizliğinde Rusya'dan sonra ikinci ülke. Dünya genelindeki ekonomik veriler derlenerek hazırlanan raporun anlamı şu: Türkiye'nin yüzde birlik en zengin kesimi gelir dağılımının yüzde 56'sına sahipken, yüzde 99'luk kesim geri kalanı paylaşıyor. Oldukça sarsıcı ve dramatik bu veriyi, GIF sanatçısı olarak dünya medyasında adından söz ettirmeye başlayan Erdal İnci, 7 Temmuz'da Zorlu Center PSM'nin sanat galerisinde açılan ‘Clones Project' sergisindeki 99 Percent (Yüzde 99) adlı video işinde görselleştiriyor. İnci, çalışmasında yere bir çember çiziyor ve onu ikiye ayırıyor. Yüzde 54'lük dilime 1 kişiyi, 46'ya da sıkışık düzende yürümeye çalışan 99 kişi yerleştiriyor. Klonlanan figürlerden oluşan ve üç saniyede bir tekrar eden bu video, yıllardır değişmeyen servet adaletsizliğine (gelir dağılımı değil) dair döngüyü ortaya koyuyor.
GIF yani Grafic Interchange Format, çok kısa animasyonları internete koymak için 25 sene önce keşfedildi. Fakat günümüzde sosyal medya sayesinde popülerleşti. İnsanlar akşam yemeğinde çektikleri 5-10 dakikalık videolarını ya da kısa filmlerini birkaç saniyeye sığdıran GIF formatına dönüştürmeye başladı. GIF'in özelliği sürekli kendini tekrar etmesi. YouTube ya da başka bir video oynatıcı gibi play'e basmanıza gerek yok. Fotoğraf gibi web sayfasına yapıştırıyorsunuz, o kendini yineliyor. Sergideki 9 video GIF formuna uygun. Altı yıldır bu videoları çeken, üç yıldır GIF'le ilgilenen İnci, hazırladığı videoları kısa bir süre önce www.erdalinci.com'da yayınlayınca CNN, Die Zeit, Huffington Post, Canal+, ABC News, The Creators Project, New Yorker, Gizmodo gibi online ve matbu yayınların dikkatini çekmiş.
Kamusal alana dijital heykel
Beş yıldır İstanbul ile Berlin arasında yaşayan Erdal İnci, Hacettepe Üniversitesi Resim Bölümü'nden mezun. Kendisi aslında ressam, videoları da resim gibi. 99 Percent'da olduğu gibi bir figüratif işleri var, bir de mimariyle ilişki kurduğu ışıklı, soyut geometrik tarzda videoları. Tüm videolarını gerçek mekânlarda çekiyor; Taksim Meydanı, Tophane, Galata Kurdela Sokak, Cihangir Roma Parkı ya da Almanya'da Türklerin yoğun yaşadığı Kruzberg gibi. Ve genellikle figür olarak kendini kullanıyor.
Kılıç Ali Paşa Camii ve I. Mahmut Çeşmesi önünde çekilen ‘Light Dome', soyut geometrik videoları arasında en dikkat çekeni. Bu kez figürün çoğaltılması değil, sanatçının kullandığı objenin, elindeki ışın kılıcının klonlanması söz konusu. İnci videoda, I. Mahmut Çeşmesi'nin önünde durarak ve elindeki ışın kılıcını hareket ettirerek kamusal alana üçüncü bir heykel (bugünün kubbesini) inşa ediyor ama dijital olarak. Sanatçı mimariye vurgu yaptığı için üç farklı dönemi yansıttığı için Tophane'yi seçmiş: “Kılıçali Paşa Camii, Mimar Sinan dönemi, yani klasik dönem, 1550'ler, I. Mahmut Çeşmesi Barok dönem, 1750'ler ve benim yaptığım dijital kubbe de yeni, günümüze ait.”
The Marmara'nın tepesinden çektiği ‘Centipedes' yani Kırkayak, bir sistem eleştiri olarak ‘Stumblers' yani tökezleme, Ayşe Erkmen'in Tünel'deki heykeli ile bütünleşen ‘Tunel Square', ‘Kurdela Street', Pixelization, Toroid sergide yer alan diğer videolar…
İnci, insanı zamandan soyutlayan çalışmaları için şöyle diyor: “Bir performansın hem başını, hem ortadaki evrelerini hem de sonunu bir veya iki saniyelik kısa bir süreye sıkıştırıyorum. Bu sayede videoyu başından sonuna kadar izlemek zorunda kalmıyorsunuz. Sonsuz döngüye giriyor. O yüzden bu videoların başı ve sonu yok (biri hariç). Daha uzunmuş veya daha kısaymış gibi gözüküyorlar, bu işte zamanı manipüle edebileceğimizi gösteriyor. Müzik de insanı zamandan soyutlayan bir şeydir. Veya tekrarların, ritüellerin, hipnotik bir tarafı vardır ve insanı zamandan soyutlar. Ben de bunu görüntüyle yapmaya çalışıyorum.”
‘Light Dome'
Stumblers (Tökezleme)
Tunel Square