Sosyal medya mecrası Twitter'a erişimin durdurulmasının ardından YouTube'un da aynı yasakla karşılaşmasına dünyaca ünlü yazarlardan tepki geldi.Uluslararası yazarlar birliği PEN International, bu kısıtlamaların ifade özgürlüğünü engellediğini belirten bir mektup yayımladı. The Guardian gazetesinde yayımlanan mektupta hükümete, ‘çoğulculuğun, çeşitliliğin ve sözcüklerin özgürlüğünün kıymetini anlama' çağrısı yapıldı. Mektubun imzacıları arasında, Günter Grass, Alberto Manguel, Zadie Smith ve Margharet Atwood gibi dünya çapında yazarlar var. Türkiye'den de Orhan Pamuk, Elif Şafak, Bejan Matur, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Perihan Mağden ve Oya Baydar'ın da aralarında bulunduğu yazarların mektupta imzası yer alıyor. “Biz, sözcüklere âşık olan, onları yaşayan ve onlarla nefes alan yazarlarız. İfade özgürlüğünün evrensel ve temel bir insan hakkı olduğunda hemfikiriz." diye başlayan mektupta Türkiye'de ‘sözcüklerin özgürlüğü' konusunda derin endişe duyulduğu dile getiriliyor: "Fikirlerin özgürce paylaşılması demokrasinin yanı sıra yaratıcılık, empati ve hoşgörü için hayati bir önem taşır. Türkiye'de geçen yıl düzenlenen protestolara ilişkin raporumuzda da görüldüğü gibi, Türkiye'de hakaret suçlarından merkez medyada otosansüre, polisin gazetecilere uyguladığı şiddete ve internette daralan ifade özgürlüğüne kadar, çok sayıda ifade özgürlüğü sorunu yaşanıyor." Türkiye'nin basın özgürlüğü endeksinde iyi bir durumda olmadığı ifade edilen mektupta, internet kullanıcılarıyla gurur duyulması, bu konudaki yasakların ifade özgürlüğünün ihlali anlamına geldiği belirtildi: "Twitter ve YouTube'un tamamen yasaklanması, baskıcı bir yeni internet yasasının ardından geldi; bu durum, ifade özgürlüğüne yönelik kabul edilemez bir ihlaldir. 36 milyondan fazla internet kullanıcısıyla, Müslüman âleminin dünyayla en çok bağlantılı ülkelerinden biri olarak Türkiye, Avrupa'nın en genç internet kullanıcılarına ev sahipliği yaptığı için gurur duymalı." PEN International, söz konusu yasağın uluslararası sözleşmelere de aykırı olduğu düşüncesinde: "Türkiye, her ikisi de meşru ifade özgürlüğü hakkını savunan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi'ne taraf olan bir devlet. Ankara İdare Mahkemesi'nin nihai karara varmadan önce Twitter yasağını askıya alıp TİB'i Twitter'a erişimi yeniden açmaya çağırmasını memnuniyetle karşıladık." Türkiye'nin uluslararası toplumun bir parçası olduğunun ve 'etrafı düşmanlarla çevrili olmadığının' altı çizilen mektupta, Twitter ve YouTube yasaklarının kalkması için hükümete çağrı yapıldı: "Türkiye'nin liderlerini, demokrasiden ve temel taşlarından biri olan ifade özgürlüğünden geri adım atmamaya, bunun yerine uluslararası anlaşmalardan doğan yükümlülüklerine uyarak Twitter ve YouTube yasağını hemen kaldırmaya çağırıyoruz. Onları, bu güzel ülkenin, çoğulculuğun, çeşitliliğin ve sözcüklerin özgürlüğünün kıymetinin anlaşıldığı zaman daha güçlü olacağını hatırlamaya çağırıyoruz.” KÜLTÜR-SANAT
Sosyal medya mecrası Twitter'a erişimin durdurulmasının ardından YouTube'un da aynı yasakla karşılaşmasına dünyaca ünlü yazarlardan tepki geldi.Uluslararası yazarlar birliği PEN International, bu kısıtlamaların ifade özgürlüğünü engellediğini belirten bir mektup yayımladı. The Guardian gazetesinde yayımlanan mektupta hükümete, ‘çoğulculuğun, çeşitliliğin ve sözcüklerin özgürlüğünün kıymetini anlama' çağrısı yapıldı. Mektubun imzacıları arasında, Günter Grass, Alberto Manguel, Zadie Smith ve Margharet Atwood gibi dünya çapında yazarlar var. Türkiye'den de Orhan Pamuk, Elif Şafak, Bejan Matur, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Perihan Mağden ve Oya Baydar'ın da aralarında bulunduğu yazarların mektupta imzası yer alıyor. “Biz, sözcüklere âşık olan, onları yaşayan ve onlarla nefes alan yazarlarız. İfade özgürlüğünün evrensel ve temel bir insan hakkı olduğunda hemfikiriz." diye başlayan mektupta Türkiye'de ‘sözcüklerin özgürlüğü' konusunda derin endişe duyulduğu dile getiriliyor: "Fikirlerin özgürce paylaşılması demokrasinin yanı sıra yaratıcılık, empati ve hoşgörü için hayati bir önem taşır. Türkiye'de geçen yıl düzenlenen protestolara ilişkin raporumuzda da görüldüğü gibi, Türkiye'de hakaret suçlarından merkez medyada otosansüre, polisin gazetecilere uyguladığı şiddete ve internette daralan ifade özgürlüğüne kadar, çok sayıda ifade özgürlüğü sorunu yaşanıyor." Türkiye'nin basın özgürlüğü endeksinde iyi bir durumda olmadığı ifade edilen mektupta, internet kullanıcılarıyla gurur duyulması, bu konudaki yasakların ifade özgürlüğünün ihlali anlamına geldiği belirtildi: "Twitter ve YouTube'un tamamen yasaklanması, baskıcı bir yeni internet yasasının ardından geldi; bu durum, ifade özgürlüğüne yönelik kabul edilemez bir ihlaldir. 36 milyondan fazla internet kullanıcısıyla, Müslüman âleminin dünyayla en çok bağlantılı ülkelerinden biri olarak Türkiye, Avrupa'nın en genç internet kullanıcılarına ev sahipliği yaptığı için gurur duymalı." PEN International, söz konusu yasağın uluslararası sözleşmelere de aykırı olduğu düşüncesinde: "Türkiye, her ikisi de meşru ifade özgürlüğü hakkını savunan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi'ne taraf olan bir devlet. Ankara İdare Mahkemesi'nin nihai karara varmadan önce Twitter yasağını askıya alıp TİB'i Twitter'a erişimi yeniden açmaya çağırmasını memnuniyetle karşıladık." Türkiye'nin uluslararası toplumun bir parçası olduğunun ve 'etrafı düşmanlarla çevrili olmadığının' altı çizilen mektupta, Twitter ve YouTube yasaklarının kalkması için hükümete çağrı yapıldı: "Türkiye'nin liderlerini, demokrasiden ve temel taşlarından biri olan ifade özgürlüğünden geri adım atmamaya, bunun yerine uluslararası anlaşmalardan doğan yükümlülüklerine uyarak Twitter ve YouTube yasağını hemen kaldırmaya çağırıyoruz. Onları, bu güzel ülkenin, çoğulculuğun, çeşitliliğin ve sözcüklerin özgürlüğünün kıymetinin anlaşıldığı zaman daha güçlü olacağını hatırlamaya çağırıyoruz.” KÜLTÜR-SANAT