![]()
Çağan Irmak sinemasında bir süredir gözlemlenen ancak tam adı konulamayan bir özellik, ‘Tamam mıyız?’ vesilesiyle iyice öne çıkıyor.‘Duyarlılık istismarı’ diyebileceğimiz bu tutum, dönemine göre ‘trend’ olan bir eğilimin yönetmenin sinemasında ‘ucuz’ hamleler ile kendini göstermesi şeklinde ortaya çıkıyor. Irmak, bu kez toplumun dışladığı ya da hor gördüğü eşcinsel ile engelliyi bir araya getiren ‘cin fikirli’ bir hikâye ile karşımızda. Eşcinselliğin görsel olarak değil, bir kimlik olarak karşımıza çıktığı filmde, engelli karakter ve onun hayata tutunma mücadelesi üzerine yoğunlaşılıyor. Tabii ki erkeklerin zayıflığı, kadınların hesap edilemez gücü ve dayanışması hikâyenin ana motivasyon unsurlarını oluşturuyor. Senaryo ve karakterler üzerindeki ‘aceleciliğin’ göze çarptığı filmin ana çatısının bazı yabancı filmleri hatırlatması ise orijinalliğini zedeliyor. ‘Tamam mıyız?’ın hikâyesi şöyle: Temmuz, kendi hayatını yaşamak için baba evinden ayrılır. Hayat arkadaşı tarafından bir mesaj ile terk edildiğinde işini de kaybeder. Yaşadıkları sonucu hayata küsen Temmuz, bir gün tekerlekli sandalyeye mahkum İhsan ile karşılaşır.