‘Karnaval’, Hollywood’da örneklerini çok sık gördüğümüz ‘kendini iyi hisset’ filmlerinin yerli versiyonu. Alis adlı başkarakteri ile ‘Alice Harikalar Diyarında’nın meşhur Alice’ine naif bir referans sunuyor.Âdeta, her gün yeni bir gündem ile uyanan Türkiye’de, bir tavşan deliğinden geçerek 36 yaşındaki ana kuzusu Ali Sinan’ın (ki herkes ona Alis diyor) dertlerine tanıklık ediyoruz. Lewis Carroll’ın Alice’inin dertleri ne kadar evrensel ise ‘Karnaval’daki Alis’in dertleri o kadar yerel. İzmir’de geçen hikâyede, 15 yıldır babasının işyerinde çalışan Alis, bir gün kendine başka bir hayat kurmak istediğini söyleyince “Neyin eksik?” diyen babası tarafından nankörlükle suçlanır ve evden kovulur. 36 yaşında bekar bir adam olarak, dayısının eski model arabasında yaşamaya başlar. Annesinin ‘lojistik’ desteğiyle hayata tutunurken bir taraftan da iş ilanlarına bakar. Ve sonunda, ‘Karnaval’ adlı halı yıkama makinesinin pazarlamacılığını, havalı ifadesiyle ‘satış temsilciliğini’ yapmaya başlar. Diğer taraftan Demet de benzer bir hayatın içine sıkışmıştır. Babasının kendi adını verdiği düğün salonunda çalışmaktan bıkmış, alıp başını uzaklara gitmek istemektedir. Derken, Demet ile Alis bir gün karşılaşır... Lewis Carroll’un Alice’ini bir ‘büyüme hikâyesi’ olarak okuduğumuzda, Karnaval’ın Alis’i, orijinal Alice’in hâlâ büyüyememiş İzmirli adaşı. Masalsı haliyle gerçek dünyada göze batıyor. Babasının kanatları altından çıkmak isterken bile naif bir Doğulu. “Ben kimin için çalışıyorum?” diyen, elleriyle kurduğu işi oğullarına devretmek isteyen tipik bir babanın, masal diyarından çıkmaya çalışan oğlu Alis. Bir çıkabilse her şey daha güzel olacak gibi. Ancak İnan Temelkuran’n ‘Bornova Bornova’sından biliyoruz; Alis o masaldan çıkarsa işler hiç de beklediği gibi gitmeyecek. Ana kuzusu oğlanlar ile babasının kızı evlatların ülkesinde ‘Karnaval’ın anlattıklarına ‘gerçeküstü’ demek zor! Demet ile Alis’in çırpınışlarıyla birlikte, kendi hayallerini bir alın yazısı gibi evlatlarının hayatı kılmak isteyen ebeveynlerin öyküsü de geliyor önümüze. Bir taraftan da “Güzel çocuklarını hep İstanbul’a kaptıran İzmir”in hüzünlü hikâyesini izliyoruz. Küçük bir film ‘Karnaval’; büyük lafları yok. Fakat nice büyük filmden daha gerçek. Her gün etrafımızda gördüğümüz, hayatımızın bir döneminde yaşadığımız ‘ağır’ gerçekleri bir masal dünyasının naifliğinde anlatıyor. Serdar Orçin ve Tülin Özen’in ‘garanti’ oyunculukları ise bu masalın hediyelerinden.KarnavalYÖNETMEN: CAN KILCIOĞLU, OYUNCULAR, SERDAR ORÇİN, TÜLİN ÖZEN
↧