Sinemada, bir tiyatro oyununu, bir operayı veya klasik müzik konserini canlı izleme etkinliği yaygınlaşmaya başladı. New York Metropolitan Operası’nın 2006’da başlattığı bu sessiz dijital devrimin ardından dünyanın önde gelen sanat kurumları da tiyatro oyunlarını, operalarını ve konserlerini sinema salonlarına taşıyor. Pera Müzesi’nin Berlin Filarmoni Orkestrası’nın işbirliğiyle, dijital konser serisinin beşinci etkinliği ise bugün saat 20.30’da gerçekleştirilecek.Tiyatro, opera ve klasik müzik gibi sanat dalları, sinema perdesiyle girdikleri renkli ve canlı işbirliğine bir süredir sessizce devam ediyor. Dünyanın öbür ucundaki bir tiyatro oyununu veya bir operayı canlı izleme imkânı veren bu dijital devrim, kendi izleyici kitlesini çoktan oluşturmuş durumda. 2006’da New York Metropolitan Operası’nın başlattığı bu etkinliğe, dünyanın pek çok sanat kurumu da ayak uydurmaya başladı. Berlin Filarmoni, Royal Opera House, National Theater gibi sanat kurumlarının da bu yönteme başvurmasının temelinde, daha çok izleyiciye ulaşmak yatsa da etkinliğin maddi getirisi de cazip nedenler arasında. Türkiye’deki sanatseverler de ilk kez 2010’da sinemada opera-bale deneyimini yaşamış, fakat sonraki yıllarda bu etkinliklerin devamı gelmemişti. Pera Müzesi ise geçtiğimiz ekim ayında Goethe-Institut Istanbul ve Berlin Filarmoni Orkestrası’nın işbirliğiyle, dünyanın ilk sanal konser salonu Dijital Konser Salonu’nun (Digital Concert Hall) sunduğu canlı yayın programından ayda bir kez müzikseverlere ücretsiz konserler sunuyor. Sinemada canlı yayın, büyük şehirlerin ağını kırarak, sanatın taşradaki izleyicilere de ulaşmasını kolaylaştırırken, hem sinema izleyicisi hem de sahne sanatlarına meraklılar farklı bir deneyim yaşıyor. New York Metropolitan Operası, 2006-2012 yılları arasında, 11 milyon dolar para kazanmış ve bu, birçok ülkedeki sanat kurumunu harekete geçirmişti. Metropolitan Operası’nın dünyanın dört bir yanından ortalama izleyicisi ise 250 bine ulaşmış durumda. İngiliz ulusal tiyatrosu National Theater da 2009’dan bu yana ülke genelinde pek çok sinemada canlı yayın yapıyor. İlk canlı oyunları Phèdre, 50 binden fazla kişi tarafından izlenmişti. Bu rakam her yıl artıyor. İngiltere’deki Royal Opera House dünya çapında 800 sinemada canlı yayın yaparken, Berlin Filarmoni Orkestrası da pek çok sinemadan canlı yayın yapıyor. Sanat kurumlarının programlarında sinemadan canlı yayın artık vazgeçilmez bir hale dönüşmüş durumda. Tiyatro ve opera bu alanın başını çekiyor.FİLMLERDEN FAZLA GİŞE YAPAN TİYATRO OYUNLARISinemada canlı tiyatro ve opera gösterilerinin teknik kısmı biraz farklı işliyor. Bu alanda uzmanlaşan yönetmenler, izleyiciyi bir film izleme hissinden kurtarıp, olabildiğince tiyatro salonundaymış havası oluşturmaya çalışıyor. Sinema ve tiyatro izleyicisinin farklı deneyimlerini dikkate alan yönetmenler, çeşitli kamera teknikleriyle bu işi çözmeye çalışıyor. National Theater dijital bölüm yöneticisi David Sabel, “Eğer işimizi iyi yaparsak izleyici sinema perdesinde bir film yerine tiyatro oyunu izlediğini hisseder.” diyor. Kimi eleştirmenler özellikle tiyatro izleyicisinin her iki deneyimden haberdar olması gerektiğini savunuyor. Kimileri ise sinemada canlı yayının özellikle bağımsız ve düşük bütçeli tiyatrolar için bir tehdit oluşturduğu görüşünde. Her iki yöntemin, sahnede veya sinemada tiyatronun, amacın daha fazla izleyiciye ulaşmak olduğunu düşünürsek, birbiriyle yarışta olduğunu söylemek yanlış olur, zira sinemada canlı yayın, sahne sanatları adına yeni bir imkân. Bunun yanı sıra, geçtiğimiz yıllarda Nesta adlı araştırma şirketi tarafından yapılan değerlendirmede; film izleyicileri, sinemada canlı yayın bir tiyatro oyunu izledikten sonra gelecekte tiyatroya gitmeleri ihtimalinin arttığını dile getirmişti. Sinema perdesinde canlı bir tiyatro oyunu, klasik müzik konseri veya opera izlemek bütünüyle farklı bir deneyim. Mesela sinema izleyicisinin en büyük rahatsızlığı, film öncesi bitmek bilmeyen reklamların yerine izleyiciler, sahnenin arkasında olan biteni izliyor ve yönetmenler, besteciler, oyuncular ve orkestra şefleri ile kısa söyleşilerle karşılaşıyor. Bilet fiyatları arasında da ciddi bir uçurum var. Sinemada canlı performanslarda tiyatro biletleri yaklaşık yarı fiyatına düşerken, operada ve klasik müzik konserlerinde biletler üçte bir fiyatına kadar inebiliyor. Bu dijital devrim sanat kurumları için yeni bir gelir kapısı olurken, tiyatrolar oyunlarının dünyanın dört bir yanında sahneleme imkânı buluyor ve büyük ilgiyle karşılaşıyor. Hatta kimi performanslar, gösterimdeki filmlerden daha çok gişe yapabiliyor. Sinema perdesinde canlı tiyatronun, operanın veya klasik müzik konserinin başarılı olacağını açıkçası kimse tahmin etmemişti. Lakin farklı sanat dallarının işbirliğine girip yeni üretim alanları oluşturması elbette sevindirici, asıl meraklandıran ise bizi daha ne türden yeniliklerin bekliyor olduğu.
↧