İçgüdü, Sil Baştan, Rüya Bilmecesi, Lütfen Başa Sarın gibi filmlerle adını duyuran 2000’li yılların başarılı yönetmeni Michel Gondry, 13’üncü !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali kapsamında dün Fransız Kültür Merkezi’nde sinema severlerle buluştu.Süper kahraman filmlerinden çocukluğundan beri nefret ettiğini söyleyen Gondry, 2011 yılında yaptığı Yeşil Yaban Arısı filminden sonra da durumun değişmediğini dile getirdi. Bir daha süper kahraman filmi yapıp yapmayacağı sorusuna ise “Bana sorarsanız faşist teorilerin temelinde bile onlar yer alıyor diyebiliriz. Hepsi Mussolini’ye benziyor, çok aptallar. Dolayısıyla bir daha böyle bir süper kahraman filmi yapmak istemiyorum.” ifadeleriyle cevap verdi. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali kapsamında son filmi “Uzun Boylu Adam Mutlu mu? Noam Chomsky ile Canlandırma Bir Sohbet”in Türkiye galasına katılan Michel Gondry, belgesel çalışmasını anlattı. Ünlü dilbilimci Noam Chomsky’yi anlattığı belgeselde Gondry, onun düşüncelerini animasyona, çizgilere dönüştürüyor ve kenarlarına düştüğü notlarla bunları anlamlandırmaya çalışıyor. Başlangıçta projesinin Chomsky için naif bir proje olduğunu belirten Gondry, “Amerika’da bir sansür var. Çok resmi olmayan ve çok konuşulmayan bir sansür ama her şeyi rahatlıkla konuşamıyorsunuz. Dolayısıyla ben böyle bir tarz geliştirdim. İlk başta Noam’ın benimle çok ilgilenmediğini hissettim. Beni geri çevirmek üzere olduğunu düşündüm ama filmin çekim süresince yavaş yavaş yakınlaşmaya başladık.” ifadelerini kullandı. Chomsky’nin bilimsel çalışmalarının yanı sıra politik aktivizminin de olduğunu kaydeden Gondry, “Noam özellikle ifade özgürlüğü konusunda birçok davaya destekte bulunuyor ama ben kendi kapasitemi onun bilimsel çalışmalarına odaklanarak daha iyi kullanacağımı düşündüm. Bir yandan da animasyon çalışmalarımı bir bilim adamının çalışmalarıyla bağdaştırmak gibi bir projem vardı, onu gerçekleştirmiş oldum.” şeklinde yorumladı. Belgeselde Noam Chomsky’nin bazen anlaşılması güç olan konuşmalarını çizimleri ile daha somut hale getirmeye çalışan Gondry, “Ben anladığım zaman seyircinin de daha anlayabileceğini düşünüyorum, dolayısıyla kendi algım üzerinden hareket ediyorum.” dedi.Gondry’nin ev yapımı filmler fabrikası“Ev yapımı filmler fabrikası” ismini verdiği projesinden de bahseden Michel Gondry, projenin film sektörü dışındaki insanların kendi filmlerini yapmaları için hayata geçirilmiş bir proje olduğunu aktardı: “10-15 şehre yayılan projeye insanlar, arkadaşları ile grup olarak ya da yalnız katılabiliyorlar Herhangi bir iddiamız yok ama tamamen film sektörünün dışındaki insanlara yönelik bir şey.” dedi. Proje için küçük kullanışlı setler hazırladıklarından bahseden Gondry, geleneksel ve kullanışlı setler oluşturarak demokratik bir yöntemle film çektiklerini belirtti. “Çekerken çok basit bir montajı kamerada yapıyorlar. İlla çok fazla insanın izlemesi büyük prodüksiyonlara ulaşması şart değil, 15-20 kişinin izlediği hikâyeler bile çok eğlenceli oluyor.” yorumunu yaptı. “Ev yapımı filmler fabrikası”nın temel amacının yaratıcı sektörlerin dışında çalışan insanların kendilerini ifade edebilecek kadar bir yaratıcılığa erişmelerini sağlamak olduğunu söyleyen Gondry, bugüne kadar 100 civarında film yaptıklarını ve her gittikleri şehirde birkaç bin izleyiciye ulaştıklarını söyledi.
↧