Berlin Film Festivali, alışılageldik soğukluğundan uzak bir başlangıç yaptı bu yıl. Bunun bir nedeni hava sıcaklığının beklenenin üzerinde olması ise diğer nedeni de hiç kuşkusuz Bill Murray idi.Hollywood’un başarılı karakter oyuncularından Murray, iki film ile katıldığı festivalin ilk üç gününe tek başına damga vurmasını bildi. Wes Anderson’un yönettiği ve festivalin açılış filmi olan ‘The Grand Budapest Hotel’ ile George Clooney imzalı ‘The Monuments Men / Hazine Avcıları’ filmlerinde rol alan Murray, ikişer gala ve basın toplantısına katılarak meslektaşlarına fark attı! Ana yarışmada yer alan ‘The Grand Budapest Hotel’, beklendiği gibi, şimdiden 64. Berlin Film Festivali’nin (Berlinale) en çok konuşulan filmi olmayı başardı. Film, iki dünya savaşı arasında Avrupa’da hayali bir ülkede geçiyor. Hollywood’un nev-i şahsına münhasır yönetmeni Wes Anderson imzalı filmin kadrosundan Ralph Fiennes, Bill Murray, Willem Dafoe, Tilda Swinton, Edward Norton, Jeff Goldblum ve Saoirse Ronan basının karşısına çıktı. Akşamki galaya yetişen Altın Palmiye’li Fransız oyuncu Lea Seydoux ve Adrien Brody dışında Jude Law, Owen Wilson, Harvey Keitel, Jason Schwartzman, Tom Wilkinson ve F. Murray Abraham da filmin oyuncu kadrosunda yer aldığı için haliyle yönetmen Wes Anderson’a “Böylesi bir ‘rüya takımı’ bir araya getirmeyi nasıl başardınız?” sorusu yöneltildi. Anderson daha mikrofona eğilmeden Bill Murray, “Bu soruyu ben cevaplamak istiyorum” diyerek araya girdi: “Çok uzun saatler için söz verdik!” Böyle dese de Wes Anderson gibi bir yönetmenin dünyasında yer almanın ne kadar özel bir deneyim olduğunu diğer oyuncular gibi o da ifade etti. Festivalin ikinci günü de Hollywood’a ayrılmıştı. Festivalde özel gösterimi yapılan 10 Oscar adayı ‘Düzenbaz / American Hustle’ ekibinden yönetmen David O. Russel ile oyuncular Christian Bale ve Bradley Cooper basın toplantısında ve kırmızı halıda boy gösterdi. Rahat hareketleriyle öne çıkan Christian Bale, ikinci gün Bill Murray’nin yokluğunu hissettirmedi; hatta bir ara fotoğrafçılara dil bile çıkardı! ‘TARİHİ ESERLER İADE EDİLMELİ’Festivalden çok keyif aldığı gözlenen Bill Murray’nin ‘şovu’ George Clooney’nin dün gösterilen filmi ‘The Monuments Men’in sahne almasında da devam etti. İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerin elindeki sanat eserlerini kurtarmaya çalışan bir grup Amerikalının öyküsünü anlatan film, yarışma dışı gösterildi. ‘Erkekler takımı’ gibi sahne alan George Clooney, Matt Damon, Jean Dujardin, John Goodman ve Bill Murray, fotoğraf çekiminde eğlenceli pozlar verdi. Basın toplantısına geçildiğinde ise Bill Murray yine başkasının sorularını cevaplamaktan geri durmadı. Akılda kalıcı bir başka detay ise Yunanlı bir gazetecinin sorusu üzerine gerçekleşti. Filmde Nazilerin elindeki değerli sanat eserlerini kurtaran askeri ekibi hatırlatan gazeteci, Grek kültürüne ait bazı tarihî eserlerin iadesine İngiltere tarafından yanaşılmadığını dile getirdi. Bunun üzerine George Clooney, İngiltere’nin bu tarihi eserleri iade etmesinin iyi bir fikir olacağını söyledi. Böylece, Türkiye’yi de ilgilendiren ‘tarihî eserlerin iadesi’ konusu, Berlin Film Festivali’nde, hem de dünyaca ünlü bir oyuncu tarafından, İngiltere-Yunanistan ekseninde de olsa gündeme getirilmiş oldu.Bugün Trier sahne alıyor64. Berlin Film Festivali’nde üç gündür süren sıcak Hollywood esintisi bugün yerini ‘kuzey rüzgârı’na bırakıyor. Her filmiyle sansasyona sebep olan, Nazi sanatını öven sözleri nedeniyle iki yıl önce Cannes Film Festivali’nde ‘istenmeyen adam’ ilan edilen Danimarkalı yönetmen Lars von Trier’in son filmi ‘Nymphomaniac’ bugün basına gösterilecek. Akşam ise Trier başta olmak üzere filmin oyuncu ekibinin katılımıyla gala yapılacak. Almanların ana yarışmadaki filmlerinden Dietrich Brüggemann imzalı ‘Kreuzweg’ de günün programında. Ayrıca, Hüseyin Karabey’in Forum bölümünde yer alan yeni filmi ‘Were Denge Min / Sesime Gel’in bugün 12.30’da dünya prömiyeri yapılacak.
Berlin Film Festivali, alışılageldik soğukluğundan uzak bir başlangıç yaptı bu yıl. Bunun bir nedeni hava sıcaklığının beklenenin üzerinde olması ise diğer nedeni de hiç kuşkusuz Bill Murray idi.Hollywood’un başarılı karakter oyuncularından Murray, iki film ile katıldığı festivalin ilk üç gününe tek başına damga vurmasını bildi. Wes Anderson’un yönettiği ve festivalin açılış filmi olan ‘The Grand Budapest Hotel’ ile George Clooney imzalı ‘The Monuments Men / Hazine Avcıları’ filmlerinde rol alan Murray, ikişer gala ve basın toplantısına katılarak meslektaşlarına fark attı! Ana yarışmada yer alan ‘The Grand Budapest Hotel’, beklendiği gibi, şimdiden 64. Berlin Film Festivali’nin (Berlinale) en çok konuşulan filmi olmayı başardı. Film, iki dünya savaşı arasında Avrupa’da hayali bir ülkede geçiyor. Hollywood’un nev-i şahsına münhasır yönetmeni Wes Anderson imzalı filmin kadrosundan Ralph Fiennes, Bill Murray, Willem Dafoe, Tilda Swinton, Edward Norton, Jeff Goldblum ve Saoirse Ronan basının karşısına çıktı. Akşamki galaya yetişen Altın Palmiye’li Fransız oyuncu Lea Seydoux ve Adrien Brody dışında Jude Law, Owen Wilson, Harvey Keitel, Jason Schwartzman, Tom Wilkinson ve F. Murray Abraham da filmin oyuncu kadrosunda yer aldığı için haliyle yönetmen Wes Anderson’a “Böylesi bir ‘rüya takımı’ bir araya getirmeyi nasıl başardınız?” sorusu yöneltildi. Anderson daha mikrofona eğilmeden Bill Murray, “Bu soruyu ben cevaplamak istiyorum” diyerek araya girdi: “Çok uzun saatler için söz verdik!” Böyle dese de Wes Anderson gibi bir yönetmenin dünyasında yer almanın ne kadar özel bir deneyim olduğunu diğer oyuncular gibi o da ifade etti. Festivalin ikinci günü de Hollywood’a ayrılmıştı. Festivalde özel gösterimi yapılan 10 Oscar adayı ‘Düzenbaz / American Hustle’ ekibinden yönetmen David O. Russel ile oyuncular Christian Bale ve Bradley Cooper basın toplantısında ve kırmızı halıda boy gösterdi. Rahat hareketleriyle öne çıkan Christian Bale, ikinci gün Bill Murray’nin yokluğunu hissettirmedi; hatta bir ara fotoğrafçılara dil bile çıkardı! ‘TARİHİ ESERLER İADE EDİLMELİ’Festivalden çok keyif aldığı gözlenen Bill Murray’nin ‘şovu’ George Clooney’nin dün gösterilen filmi ‘The Monuments Men’in sahne almasında da devam etti. İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerin elindeki sanat eserlerini kurtarmaya çalışan bir grup Amerikalının öyküsünü anlatan film, yarışma dışı gösterildi. ‘Erkekler takımı’ gibi sahne alan George Clooney, Matt Damon, Jean Dujardin, John Goodman ve Bill Murray, fotoğraf çekiminde eğlenceli pozlar verdi. Basın toplantısına geçildiğinde ise Bill Murray yine başkasının sorularını cevaplamaktan geri durmadı. Akılda kalıcı bir başka detay ise Yunanlı bir gazetecinin sorusu üzerine gerçekleşti. Filmde Nazilerin elindeki değerli sanat eserlerini kurtaran askeri ekibi hatırlatan gazeteci, Grek kültürüne ait bazı tarihî eserlerin iadesine İngiltere tarafından yanaşılmadığını dile getirdi. Bunun üzerine George Clooney, İngiltere’nin bu tarihi eserleri iade etmesinin iyi bir fikir olacağını söyledi. Böylece, Türkiye’yi de ilgilendiren ‘tarihî eserlerin iadesi’ konusu, Berlin Film Festivali’nde, hem de dünyaca ünlü bir oyuncu tarafından, İngiltere-Yunanistan ekseninde de olsa gündeme getirilmiş oldu.Bugün Trier sahne alıyor64. Berlin Film Festivali’nde üç gündür süren sıcak Hollywood esintisi bugün yerini ‘kuzey rüzgârı’na bırakıyor. Her filmiyle sansasyona sebep olan, Nazi sanatını öven sözleri nedeniyle iki yıl önce Cannes Film Festivali’nde ‘istenmeyen adam’ ilan edilen Danimarkalı yönetmen Lars von Trier’in son filmi ‘Nymphomaniac’ bugün basına gösterilecek. Akşam ise Trier başta olmak üzere filmin oyuncu ekibinin katılımıyla gala yapılacak. Almanların ana yarışmadaki filmlerinden Dietrich Brüggemann imzalı ‘Kreuzweg’ de günün programında. Ayrıca, Hüseyin Karabey’in Forum bölümünde yer alan yeni filmi ‘Were Denge Min / Sesime Gel’in bugün 12.30’da dünya prömiyeri yapılacak.