Bertolt Brecht’in, 1941 yılında yazdığı Arturo Uİ’nin Önlenebilir Tırmanışı, hem dünyada hem de ülkemizde çok sevilen bir oyun.Türkiye’de 1999-2000 sezonunda İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda sahnelendi, 2002’de İTÜ Sahnesi, 2011’de İzmir Bornova Belediyesi Şehir Tiyatroları ve Bi’takım Oyuncular sezonu bu oyunla açtı. Yurtdışındaki en yakın gösteri ise Londra Duchess Tiyatrosu’nda geçtiğimiz kasım-aralık ayında yapıldı. Bu sezon, Tiyatroadam tarafından sahnelenen oyunun bu kadar rağbet görmesinin nedeni, güncelliğini ne yazık ki hiç kaybetmemesi. Ne yazık ki diyoruz çünkü, oyunda eski ama tanıdık bir hikaye 72 yıldır farklı kişiler tarafından yazılıyor, farklı şehirlerde farklı insanlar tarafından oynanıyor. Birinci Dünya Savaşı sonrasında dünyanın içinde bulunduğu ekonomik bunalım sırasında Amerika’nın Chicago şehrinde geçen oyunun öyküsü, yazarın sahnelerin başına eklediği tarihsel açıklamalarla 1940’lı yılların Almanya’sıyla paralellik kurar. Şehrin sebze ithalatını (karnabahar tröstleri) yapan işadamları, kriz döneminde elde ettikleri kazanç azalınca belediye bütçesinden alacakları krediye göz dikerler. Bunu elde edebilmek amacıyla zaten seçilmesine maddi-manevi destek oldukları belediye başkanını saflarına çekme çabalarıyla hukuksuz bir ittifak kurulur. Belediye meclisinde verilen ve taahhüt edilen biçimde kullanılmayan kredilerle ilgili soruşturma açılmasıyla korkuya kapılan belediye başkanı bu zor durumdan kurtulmak için gangster şefi Arturo Ui ile anlaşma yapar. Arkasına belediye başkanının gücünü alan Arturo, her türlü kirli yolu ve şiddeti uygulamaktan geri kalmayarak hem iş dünyasındakileri, hem siyasetçileri hem de halkı sindirerek hızla kentin hakimiyetini ele geçirir ancak bu yeterli değildir. Diğer kentleri de ele geçirmek ister. Böylece kendi çıkarları için hareket eden her kesimin korkunç bir kabusun içine düşmeleri kaçınılmaz olur. Kimin eli kimin cebindedir, artık belli değildir ve ‘bu hayatta bir tek ölmek bedava gerisi hep parayla’dır. Böyle bir ortamda bir gangsterin aslında önlenebilecekken, önlenemeyen yükselişi gerçekleşir. Amerikalı ünlü gangster Alcapone’dan esinlenilerek oluşturulan Arturo Uİ’nin hikâyesi, oyunda Hitler’in iktidara yürüyüş öyküsü ile özdeşleştiriliyor. Karnabahar tröstü, Brecht’in son derece ironik bir biçimde ele aldığı bir ekonomik çıkar grubunu temsil ediyor. Oyunun yönetmeni Ümit Aydoğdu, “Oyunumuzu izleyen seyirciler günümüzle ilgili çok fazla benzerlik bulduklarını belirtiyorlar, hatta metni bugünün yaşanan olayları doğrultusunda değiştirdiğimizi sanıyorlar. Oysaki metin 1941 yılında yazılmış ve bizler bugünün olaylarını içine koyalım diye bir değişiklik yapma yoluna gitmedik. Umarım ileriki sahnelemelerinde izleyenlerin eskiden neler olmuş yahu diye izleyebilecekleri zamanlar gelir.” diyor. Yücel Erten’in çevirdiği, Ümit Aydoğdu’nun sahneye aktardığı “Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı”nda Aşkın Şenol, Ayça Koyunoğlu, Berk Yaygın, Çetin Kaya, Deniz Özmen, Fatih Koyunoğlu, Gökhan Azlağ ve Neslihan Arslan rol alıyor. Sekiz oyuncunun 36 farklı kişiyi dönüşümlü oynadığı oyunda müzikler de oyuncular tarafından akapella (insan sesiyle) olarak yapılıyor.
↧