Tiyatro sanatçısı Melahat Abbasova’nın yönettiği ‘Shakespeare’ adlı oyun geçtiğimiz ay sahnelenmeye başlandı. Seyircinin de dikkatini çeken oyun, Shakespeare’in gölgesinde geçiyor ve akıllılık ile deliliğin sınırlarında geziniyor.Şehir Tiyatroları’nın 100. yılında seyirciyle buluşan önemli oyunlarından biri geçtiğimiz ay sahnelenmeye başlayan ‘Shakespeare’. Azerbaycanlı yazar Elçin Efendiyev’in kaleme aldığı oyun aklın sınırlarını zorlayan bir mekânda, ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde geçiyor. Kara komedi türündeki oyun, “deli” diye isimlendirilen içeridekiler ile “akıllı” geçinen dışarıdakilerin iç dünyasının derinliğini, sırlar âlemi denilen beyin gücünün sınırlarını, insanın bu sınırları nereye kadar zorlayabileceğini anlatıyor. Biraz da oyunun yönetmeni Melahat Abbasova’dan dinleyelim: “İçeridekilerle dışarıdakilerin beyin güçlerinin çatıştığı ‘Shakespeare’ oyunu, “içeridekiler”in ne kadar hür, rahat, mutlu ve sorunsuz yaşamlarına devam ettiğini, “dışarıdakiler”inse günümüz dünyasında sosyal problemler içerisinde nasıl kayboldukları ve günlük sorunlarla ne kadar mutsuz olduklarını ve bu yüzden de her an “çıldırabileceklerini” ortaya koyuyor.”Kendilerini Stalin, 19. yüzyılda yaşamış aktris Sarah Benhard ya da başka bir gezegenden gelen uzaylı DROP-13 zanneden hastaların düş dünyaları ile onları anlamaya çalışan hastane personelinin günlük hayatı, hastalardan birinin anlattığı ilginç bir anekdotla değişir. Sarah Benhard olduğunu düşünen hasta, Shakespeare’in kendisine âşık olduğunu ve bu büyük oyun yazarının ‘Romeo ve Juliet’i kendisi için yazdığını anlatır ve Shakespeare’in yazdığı sahneleri canlandırmaya başlar. Benhard’ın anlattıkları ‘içeridekileri’ öylesine derinden sarsar ki, Shakespeare’in dünyası her birinin üstünde iyileştirici bir etkiye sebep olur. Abbasova, “İçeridekiler kendi yarattıkları karakterleri, o kadar doğal ve gerçekçi oynuyorlar ki, insan kendine “acaba onlar mı deli, biz mi?” diye sormadan edemiyor.” diyor. Yönetmene göre oyunun en önemli amacı ise “Birinin “deli”, diğerinin “akıllı” olduğuna kim karar veriyor?” sorusunu izleyicilerin sorgulamasını sağlamak.Şimdiye dek yönettiği diğer oyunlardan farklı olarak ‘Shakespeare’ oyununda insan beyninin, hayal dünyalarının nereye kadar ulaşabileceğini gösterdiğini anlatıyor Abbasova. Oyunu hazırlarken nasıl bir süreçten geçtiğini sorduğumuzda ise, yıllar önce iş gereği yolunun ruh ve sinir hastalıkları hastanesine düştüğünden bahsediyor: “Bu oyuna çalışırken orada izlediğim insan davranışları bana çok yardımcı oldu. Hâlâ bana içten, sevgi dolu yaklaşımlarını, bakışlarını unutmadım. Birisi benden sigara istemişti, “içmiyorum” dediğimde “iyi yapıyorsun abla, zararlı” deyip gitmesini; bir başkasının, önünde duran kocaman bir ağaçla konuşup sonra da kavga ederek ağaca bağırmasını asla unutmadım.”Bugün saat 15.30’da Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak oyunun kostüm tasarımı Emra Albayrak Şahin’e, dekoru Ayhan Doğan’a ve müziği Aygün Samedzade’ye ait. Shakespeare’de rol alan oyuncular ise Elçin Atamgüç, Ertuğrul Postoğlu, Hakan Arlı, Meriç Benlioğlu, Murat Coşkuner, Nevzat Çankara, Özgür Dağ ve Selma Kutluğ.
↧