Quantcast
Channel: ZAMAN-KÜLTÜR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 7489

[Röportaj]Üniversiteler Kürt edebiyatının ciddiliğini artırdı

$
0
0
Çağdaş Kürt edebiyatının en çok okunan yazarlarından Firat Cewerî, uzun bir zamandır İsveç’te yaşıyor. Yazı yolculu-ğuna şiirle başlayan Cewerî da-ha sonra öykü türünde eserler verdi. Geç Bir Sonbahardı, Birini Öldüreceğim, Lehî ve Maria Melekek Bû (Maria Bir Melekti) adlı romanları, Cewerî’nin daha çok romancı kimliğiyle tanınmasını sağladı. Cewerî, Dostoyevski, Sartre, S. Beckett, Çehov, Yaşar Kemal gibi dünya edebiyatının önemli yazarlarını Kürtçeye çevirdi. Cewerî ile Türkçe yayımlanan Birini Öldüreceğim ve Lehî (Everest Yayınları) romanları üzerine konuştuk.“Birini Öldüreceğim”in başkahramanları Temo ve Diana hayatları berhava olmuş insanlar. Ama siz bu kahramanları sağaltacak bir umudu da okura vermekten özenle kaçınıyorsunuz. Kahramanlarınızın yaşadığı travmalar, sağalmayacak şekilde derine mi indi?Her iki kahramanın ruhlarında derin yaralar açılmış. Ruhlarında açılan yaraların onarılması için bazen zamana ihtiyaç duyuluyor gibi bir duygu yaratılsa da aslında bireysel ve toplumsal rehabilitasyona gereksinimleri var. Vücutta açılan fiziki yaralar bazen iz bıraksa da, yok olup gidebiliyor, ama ruhta açılan yaraların onarılması zor, hatta bazen imkânsızdır. Bu iki ana kahramanım püripak insanlar aslında, hiçbir kişisel çıkar peşinde koşmamış, inandıkları düşünceler uğruna hayatın bataklığına düşmüş insanlardır. Onların çığlığı, onların düştüğü bataklığa sebep olan güçlere değil, onların uğruna mücadele ettiği insanlardır. O insanların onları görmesini, ellerini uzatıp, o bataklıktan çıkarmasını isterler. Ama görülmüyorlar, çığlıkları duymazdan geliniyor, onlara yardım eli uzatılacağına, bataklığın diplerine itiyorlar.“Birini Öldüreceğim”in devamı niteliğindeki “Lehî” romanında ise Diana bu kez karşımıza Lehî ismiyle çıkıyor. Karakterini ve hikâyesini bir önceki romanınızda anlattığınız bir kahramanı, yeni romanda tazelemek, anlatıyı sürdürmek zor olmadı mı?Teknik açıdan zor olmadı, çünkü bütün roman-larımda hep açık bir kapı bırakırım. Bazen oku-yucu tamamlasın isterim, bazen de ben bir gün tekrar geri dönerim düşüncesiyle bırakırım o açık kapıyı. Bu romanda da aralanmış o kapıdan içe-ri girerken, hâlâ ruhsal yaralardan kurtulamamış karakterlerimle karşılaştım. Zaten birinci romanda, yani “Birini Öldüreceğim”de bu kahramanlar-la uzun süre yaşamıştım. Onlar yaşamımın gerçek birer karakteri haline gelmişlerdi. Evet, ben yarattım bunları, adlarını ben koydum, onlara bir yığın fikir ve düşünce vererek harekete geçirdim. Ama yazma sürecinde onlar artık birer edebi figür değil de, birer gerçek insanmış gibi geldi bana ve öylece hayatıma girdiler. ‘Etik, estetik ve ideoloji’ Cewerî romancılığının üçlü sac ayağı anlamında bir belirleme hatırlıyorum. “İdeoloji” etik ve estetik anlayışınızı nasıl etkiliyor?On altı, on yedi yaşlarımda siyasete girdim ve yirmili yaşlarımda da bıraktım ve bir daha da siyasete geri dönmedim. Tamamıyla politize olmuş olan Kürt toplumunda tarafsızlığımı korumak kolay olmadı, ama birey olarak gelişmeme yardımcı oldu. Çünkü amacım sadece Kürtlerin bir kesimi için; yani bir parti, bir aşiret, bir ideoloji, bir tarikat için edebi eserler yazmak olmadı; kendimi oto sansüre tabi tutup onların estetik, etik ve ideolojik anlayışları doğrultusunda yazmadım. Zaten yazım sürecinde dış dünyayı tamamıyla unutuyorum, tasarlayıp kurduğum edebi dünyada karakterlerimle bir oluyorum. Etik ve estetik anlayışımı hiçbir zaman ideolojiye kurban etmiyorum, bazen, belki de ideoloji olarak öne sürüyorum.Son romanınız “Maria melekek bû” (Maria Bir Melekti) Firat Cewerî romancılığı için nasıl bir değişimi ima ediyor?Konu itibarıyla yine unutulmuş insanların ruh hallerini ve psikolojik buhranlarını anlatmaya çalışıyorum, ama teknik açısından yeni bir tarz kullanmayı yeğledim. Kürtçe okuyucularımdan ve kimi eleştirmenlerden aldığım olumlu tepkiler bu romanın yazılması gerektiği yönünde bir kanaat oluşturdu bende. Üniversitelerde açılan Kürtçe bölümler, okullardaki Kürtçe seçmeli dersler, Kürtçe eserlerin okunurluğunu artırdı mı?Evet, ciddi bir biçimde artırdı. Bir zamanlar yasak olan, yok sayılan dilin edebiyatının üniversitelere girmiş olması hem dilin akademik açıdan gelişmesine yardımcı olacak hem de edebiyatın gelişmesini etkileyecek. Son bir yıldır bunu açık bir biçimde hissediyor, görüyorum. Üniversite öğrencileri tezlerini yazmak üzere bana başvuruyor, yayınladığım Nûdem ve yeniden yayına hazırladığım, Celadet Bedirxan’ın emaneti Hawar dergilerinin yanı sıra, öykü ve romanlarımı da istiyorlar. Henüz eğitim dili olmayan, ama kişisel çabalarla oluşmuş olan modern Kürt edebiyatının üniversiteler sayesinde ciddiliği artmış ve geniş okur kitlesine ulaşma imkânı bulmuştur.Sanat ve edebiyatın ömrü iktidardan daha uzun olmalıPolitikacılar ve ideolojiler sanat ve edebiyatın bağımsızlığından korkarlar, onun için kendi çıkarları doğrultu-sunda olmasını isterler. Bu, bütün totaliter fikir ve düşüncelerde geçerlidir. Bu faşizmde de, komünizmde de öyle olmuştur. İktidara yürüyen Bolşevikleri eleştiren bir edebi eser karşı devrimci damgası yiyor ve yerden yere vuruluyordu. Edebi değeri ne kadar yüksek olsa da yine de ölüme mahkûm ediliyordu. Sanat ve edebiyatın ömrünün bir iktidarın, ideolojinin ömründen çok daha uzun olması gerekir. Eğer bugün edebiyatımız savaşları körüklemek ister, insani değerleri yüksek tutmaktan çok, insanı ve bireyi yok sayan, hiçleştiren ideolojik değerleri merkeze alırsa, bazı fikirleri yüceltip insanı ve insani değerleri unutursa yaratıcılığımız eleştirel olamaz.

Viewing all articles
Browse latest Browse all 7489

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue