İstanbul’un eski semtlerinden Tarlabaşı acı tatlı nice olaya tanıklık etti, nice fotoğrafçıya ilham oldu. Çünkü hikâyesi çoktu.Gecesi ayrıydı, gündüzü ayrı; neşesi ayrıydı, kederi ayrı. Ve bu ayrılık/farklılık/kendince zenginlik yok olacaksa eğer, dağılacaksa, bir nevi iptal olacaksa… Muhakkak belgelenmeliydi. İstanbul’un neredeyse tüm fotoğrafçıları biraz da bu sebeple Tarlabaşı’nı mesken tuttu ve sayısız proje, sergi, kitap yaptı. Bunlardan biri Ali Öz’ün yaklaşık 30 bin karelik ‘Tarlabaşı-Ayıp Şehir’ sergi ve kitap projesi. Sergi, İstanbul’dan sonra şimdi İzmir Resim Heykel Müzesi Kültürpark Sergi Salonu’nda. Dün açıldı ve 4 Aralık’a kadar devam edecek. Bir başka Tarlabaşı belgeleyicisi de fotoğraf sanatçısı Naz Köktentürk. “Tarlabaşı’nda binadan çok hayatı, insanı, insan hallerini anlatmak istedim. Ağır Roman’dan da öte; iki kere ağırlaştırılmış bir semt masalı bu…” diyen Köktentürk’ün sergisinin ismi ‘Küstüm Oynamıyorum’. O da birkaç gün önce Kadir Has Üniversitesi Rezan Has Müzesi’nde açıldı, 28 Şubat’a kadar ziyaret edilebilecek. İki bölümden oluşan ‘Küstüm Oynamıyorum’un birinci bölümünde, Tarlabaşı’nda yıkım sürecine kadar geçen altı koca yıl siyah-beyaz anlatılıyor; ikinci bölümünde ise sokak sanatçılarının yıkım süreci boyunca binalara bir başkaldırı olarak yaptığı müdahalelerle (stencil) birleştirilen yeni bir teknik deneniyor. Sergide ayrıca Tufan Dağtekin’in ‘Göz Dağı’ isimli dijital sanat çalışması da bulunuyor. Detaylı bilgi için: www.rhm.org.tr
↧