Geleneksel sanatlarda bu yıl ilk kez yapılan “Geleceğin Ustaları Yarışması”nda dereceye giren sanatçılar, ödüllerini önceki gün Zeytinburnu Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle aldı. Eserlerin çok beğenildiği törende konuşan hattat Hüseyin Kutlu’nun tespiti dikkate değer: “Geleneksel sanatlarımızı biz geçmişte bıraktık, bu sanatları artık kutsi bir hatıra, nostalji olmanın ötesine götürmeliyiz.”Geçtiğimiz nisan ayında geleneksel sanatlar için uzun fakat anlamlı bir yola çıkıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Geleneksel Sanatlar Derneği, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Zeytinburnu Belediyesi 20 Nisan-1 Kasım 2013 tarihleri arasında gelenekli sanatların gelişimine katkı sağlamak amacıyla ‘Geleceğin Ustaları Yarışması' adıyla ilk kez bir yarışma başlattı. Hüsn-i hat, tezhip, ebru, çini, minyatür, kat'ı, cilt sanatı ve kalemişi olmak üzere 8 dalda düzenlenen yarışmada birinci olan genç sanatçılara ödülleri önceki akşam Zeytinburnu Kültür Merkezi'nde verildi. Hüsn-i hat dalında Mithat Topaç, tezhipte Meltem Cantürk, ebruda Şebnem Hoşhaber, çinide Hakan Farsak, minyatürde Figen Çelebioğlu, cilt sanatında Mustafa Köksal, kat'ı da Münibe Alev Uzun, kalemişinde Arzu Uzunosman birinci seçildi. Yarışmaya gönderilen eserleri, Prof. Dr. Uğur Derman başkanlığında 33 kişilik akademisyen ve her biri kendi alanında duayen kabul edilen sanatçılardan oluşan seçici kurul değerlendirdi. Geleceğin ustalarına 80 bin TL ödül dağıtıldı fakat Geleneksel Sanatlar Derneği Başkanı Ahmet Akcan, “Ama bizim için asıl önemli olan geleneksel sanatlar alanında 219 sanatçının bu yarışma için eser ortaya koymasıydı.” dedi.Pişmiş aşa su katmak (mı)?Hüsn-i hat dalının seçici kurulunda bulunan ve ödül töreninde bir konuşma yapan Hüseyin Kutlu, önemli bir noktaya dikkat çekti. “Pişmiş aşa su katmak gibi algılanabilir” diye söze başlayan Kutlu, “Geleneksel sanatlarımızı biz geçmişte bıraktık, bugün hâlâ geçmişi yaşıyoruz. Bu sanatlarımızı günümüze ışık tutan, günümüzün meselelerini ele alan ve yorumlayan hale getirmedikçe bize dur durak olmamalı. Bunlarla yetinmememiz lazım. Yani bu sanatlarımız sadece bir güzel kutsi hatıra olarak yaşatılmamalı, bir nostalji olmanın ötesine götürmek zorundayız. Minyatürümüzden hat’a, ebrumuzdan cilt sanatına bütün sanatlarımız doğduğu, geliştiği ve yaşadığı dönemde siyasi, sosyal ve ekonomik hadiseleri yorumlayan, yol gösteren bir görev ifa ediyordu. Bugün ise tamamen ayrı bir yerde, ayrı bir dünya… Sadece gönlümüzü ferahlatan, bizi rahatlatan bir kutsi hatıra olarak duruyor. Buna benim gönlüm razı olmuyor. Burada rektörlerimiz, kültür müdürlerimiz var. Onlardan yol gösterici olmalarını ve imkanlar hazırlamalarını rica ediyorum.” ifadelerini kullandı. Elbette bu razı olmayış pişmiş aşa su katmak değil, geleneksel sanatların dünden bugüne geldiği noktayı, günümüzdeki algılanma biçimini, ifade yöntemini ve sergilenmesindeki eksiklikleri göstermesi bakımından önemli bir tespitti. Dereceye giren ve sergilenmeye değer görülen 29 eseri bir hafta boyunca Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi'nde görebilirsiniz. Eserler, 25-30 Kasım tarihleri arasında Dolmabahçe Sanat Galerisi'nde tekrar sergilenecek. www.geleceginustalari.orgİkinciler arasında Japon, Yunan ve Suriyeli sanatçılar varGeleceğin Ustaları Yarışması’na, aralarında Japonya, Yunanistan, Suriye, Endonezya, Birleşik Arap Emirlikleri’nden sanatçıların da yer aldığı toplam 219 kişi katıldı. Suriyeli Abdürrezzak Karakaş hat dalında ikinci, Japon Yumiko Kubota çinide ikinci oldu, Yunan Muharrem Kalentzi ise cilt sanatında yaptığı eseriyle sergileme ödülüne değer görüldü. Fakat ödülünü almaya sadece Suriyeli sanatçı geldi. İki yıl önce İstanbul’a gelen Karakaş, 1997’den beri hat yapıyor. Savaş nedeniyle ülkesine dönemeyen Karakaş, Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde okuyor.
↧