Quantcast
Channel: ZAMAN-KÜLTÜR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 7489

Türk sineması ondan soruluyor

$
0
0
100. yaşını kutlamaya hazırlanan Türk sinemasında bugüne kadar çekilen 6 bin filmin 4 bininin haklarını satın alan Nejdet Arkın, hak sahiplerinin açtığı davalar yüzünden adliyeden çıkamıyor. Kültür Bakanlığı dahil, herkesin kapısını çaldığı Arkın, eldeki filmlerin içler acısı halini anlattı."Türk sinemasında 6 bin film var. Bunlardan bininin nerede olduğu bilinmiyor... Bini muhtelif kişilerde. Geri kalan 4 bini bende..." Bu sözler, Horizon International'in sahibi Nejdet Arkın'a ait. 100. yılını kutlamaya hazırlanan Türk sinemasının arşivi, artık büyük ölçüde onun elinde. Fakat bu arşive sahip olmak, onu pek de mutlu etmiş görünmüyor. Değişen telif yasası, birbiri ardına açılan davalar, Kültür Bakanlığı'ndan beklediği desteği görememesi, televizyonların tutumu ve adliyede geçen günler... Bir arşiv oluşturmayı kafasına koyup ilk 15-20 filmin mülkiyetini aldığında hissettiği sahiplik duygusunun, filmler çoğaldıkça değiştiğini anlatıyor Arkın: "Arşivim genişledikçe bunların sahibi olmadığımı hissettim. Bunlar Türk halkının, ben de geçici bekçisiyim." Başta bakanlık olmak üzere, üniversiteler ve hatta bu işin ilgilileriyle birlikte çalışmaya hazır olduğunu söylüyor Arkın. Bakanlıktan hiç kimseyle görüşemiyor olmasına, özellikle TRT'nin Türk filmlerine olan ilgisizliğine üzülüyor. ‘Bakanlık size müze teklifiyle gelse ne dersiniz?' sorusuna ‘seve seve' cevabını veriyor. Görüntü kalitesi düşük filmlerin restorasyonu, dünyanın dört bir yanından film toplamanın zorlukları ve en önemlisi yayınlanan filmlerden talep edilen haklar. "Biz toplamaya başlayınca kıymete bindi." demesi boşuna değil. Yeşilçam'ın ve filmlerinin içler acısı durumunu görmüş bu sayede. "Hiç kimse hiçbir şeyi saklamamış. Çok kötü Yeşilçam'ın hali. Ben bunu gördüm. Yatıp kalkıp Mimar Sinan Üniversitesi'nden Sami Şekeroğlu'na dua etsinler. Zamanında ondan bundan toplayıp bir arşiv oluşturmuş. O arşiv sayesinde bazı filmler orada saklanmış."18 KAYIP FİLM YUNANİSTAN'DA ÇIKTINejdet Arkın'ın arşiv tutma hikâyesi yıllar öncesine dayanıyor. Show TV'de çalıştığı dönemde, bir kanun çıkar. Kanuna göre; 20 yıllık koruma süresi biten filmler ilk sahibine geri dönecektir. Daha sonra çıkarılan bir kanunla da bu süre 70 yıla çıkarılır. Ne olduysa bundan sonra olur. Bu durumda kanalın para verip aldığı filmler elinden gitmek üzeredir. Kanal yönetimi hak sahiplerine yeniden para vermeyi kabul etmez ve Türk filmi yayınlamama kararı alır. Nejdet Arkın'ın hikâyesi de tam burada başlıyor. Kanal sahiplerinden ‘olur' alarak şirket kurar ve hak sahiplerine paralarını ödeyerek 2004'te filmleri toplamaya başlar. Agah Özgüç ile çıktıkları yolculukta artık bu iş onun için bir tutku haline gelmiş, başta Türkiye olmak üzere Almanya, Avustralya, Fransa, Yunanistan, Kıbrıs gibi pek çok ülkedeki kayıp filmlerin peşine düşer. Pek çok filmi de kâğıt üzerinde alır. Zira ortada ne film ne de kopyası kalmıştır. Kimine borçlanır, kimini banka kredisiyle alır; Memduh Ün gibi kimi yapımcıdan da vadeyle... İşinin çok zor olduğunu bilse de değeceğini düşünmektedir. Negatiflerin gittiği ve bir daha gelmediği ülkeleri tespit eder. "Yunanistan'da 18 kayıp filmin izini buldum. Negatifler için para gönderdim. Oradaki arkadaşlar kutuları açınca filmlerin tamamen tozlandığını ve işime yaramayacağını söylediler. Çok üzüldüm. Hatta ‘bir filmi saklayamadınız' diye sitem ettim. ‘40 yıldır filminiz burada biriniz aramamışsınız' cevabını alınca diyecek bir şey bulamadım. 1940'lı, 50'li siyah beyaz filmler çoğu. İçlerinde Memduh Ün, Acar Film, Saner Film ve Birsel Film'den çeşitli filmler var.."FİLMLERİ 50 TL'LİK GÜMÜŞÜ İÇİN YAKMIŞLAR Kimi yapımcılar 50 liralık gümüş çıkarmak için 35 ve 16'lık negatifleri yakarken, kimileri de kopya parasını vermemek için yurtdışına gönderdikleri filmleri geri istememiş. Yunanistan'a giden negatifler gelmezken Almanya'ya giden yüzlerce film ise betakam parası ödememek için geri istenmemiş. Bunların tamamı ‘kayıp filmler' hanesine yazılmış. Kayıpların bazılarına da Türkiye'de rastlamış Nejdet Arkın. Gördüğü bir manzarayı şöyle anlatıyor: "Bir yerde kayıp film olduğunu duyduk. Hemen gittik. Onlarca film makarasından yapılmış bir masa görünce şok oldum. Bizim verdiğimiz değer bu işte!" Şimdilerde bulunan negatiflerin çoğu, restore edilip nemlenmeye karşı korunaklı Mimar Sinan Üniversitesi'ndeki arşive konuluyor. Kasetleri bulunan bazı filmler ise yeniden düzenleniyor. Tabii bunun da bir maliyeti var. En fazla bin TL'ye alıcı bulan bir filmin restorasyon maliyeti 5 ila 30 bin TL'yi buluyor. Bu arada sadece kayıp filmleri almıyor Arkın. ‘Uğur Film', ‘Acar Film ve ‘Saner Film gibi şirketleri de alarak isimlerini ve kaşelerini yaşatıyor. Hatta şu sıralar Uğur Film'in kaşesiyle bir sinema filmi çekiyor. Türk sinemasını yaşatmak, korumak ve toparlamak için çıktığı bu yolculukta, başta Kültür Bakanlığı olmak üzere kanallardan destek bekleyen Arkın, "ABD, Rusya ve Macaristan gibi ülkeler arşivlerini devlet eliyle topladılar. Zaten devlet olmadan bu iş olmaz." diyor.Kültür Bakanlığı'ndan destek görmedim"Kültür Bakanlığı'ndan en ufak bir destek göremedim. Oysa bana yardım etmeleri lazım. 'Müze' desinler, ben ona da hazırım. Yaptıklarımı takdir ettiklerini de biliyorum. Topluyorum, düzenliyorum ve en önemlisi kaybolmasını engelliyorum. Ayrıca, Türk sinemasının 100. yılı için bir 'Türk Filmleri Sözlüğü' adında bir kitap hazırladık. Türk sinemasını bir kitapta topladım, bakanlık bir tane almadı. Para da istemiyorum. Bütün üniversitelere göndermeleri lazım bu kitabı. Sinemanın tarihi var o kitapta. Yakında İngilizce basılacak ve herkes onu konuşacak."Önüne gelen bize dava açıyor"Filmleri alınca, oyuncular bile hak iddia etmeye başladı. Değere bindi filmler. Birçok davayla uğraşıyoruz. Adliyeden çıkamaz oldum. Biz bunları o günkü kanunlara göre aldık. Ne diyor yasa '1995 öncesi filmlerin hak sahipleri yapımcılardır.' Bunlar kanunu geriye doğru işletmeye çalışıyorlar. 2014'te yeni bir yasa çıkacak. Oyunculara bu hak verilecek. Bir filmde 50 kişi rol almış. Bunların yarısı ölmüş. Ben şimdi kimle muhatap olacağım? Neyi kime nasıl vereceğim? Olacak iş değil... Ayrıca yapımcı 10 milyon dolar para harcayıp film çekiyor. Herkesin parasını da ödüyor. Eser yönetmenin, oyuncunun olacak. Bu nasıl olacak?"

Viewing all articles
Browse latest Browse all 7489

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue