Quantcast
Channel: ZAMAN-KÜLTÜR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 7489

iPod, iPhone, iBored

$
0
0
Apple’ın kurucusu ve CEO’su Steve Jobs’u anlatan film, onun 1970’lerdeki üniversite yıllarından başlayarak 2000’lere kadar uzanan hayatına odaklanıyor. Daha doğrusu, Jobs’un etrafında üretilen efsanelere...Efsaneler olmasa ne yapardık? Herhalde gerçekliği kabul etmemiz biraz daha zorlaşırdı. Modern zamanlarda, tam da efsanelerin gündemden düşmesi beklenen ‘akıl çağı’nda, modern efsaneler, kendinden öncekilere göre daha ‘inandırıcı’ geliyor. Bir bakıma, gerçeğin saf hali yeterince cazip görünmediği için sarılıyoruz onlara. Kapitalizmin günümüz insanına bir hediyesi olan ‘başarı hikâyeleri’ de bu türden bir efsane sayılabilir. Kapıcı olarak girdiği apartmanı satın alan ya da bekçi olarak işe başladığı fabrikanın patronu olan insanlar hayal değil, tamamıyla gerçek. Fakat bu yaşanmış hikâyelerin herkesin başına gelebileceğinin düşünülmesi onların efsaneleşmesini kolaylaştırıyor. Modern çağların başarı kültürü, daha doğrusu ‘başarı saplantısı’, bu tip efsaneler ile tahkim ediliyor. Her daim rüzgârlı ve dalgalı sosyal medya denizi ise bu efsanelerin yelkenini şişirmek için hazır kıta bekliyor zaten. Teknoloji devi Apple şirketinin kurucusu ve CEO’su Steve Jobs’un etrafında üretilen efsaneler, biraz da böyle. Onun ‘kreatif’ tarafı ve arızalı kişiliği göz ardı edilince hakkındaki efsanelere inanmak cazip hale geliyor. Gerçi, Jobs’un bu özelliklerine takılıp kalınca başka türlü handikaplar ortaya çıkıyor. ‘Jobs’ filmi de bu dertten muzdarip. Joshua Michael Stern’in yönettiği film, Steve Jobs’un 1970’lerdeki üniversite döneminden Apple’ın CEO’su olduğu 2000’lerin başına kadar olan süreci anlatıyor. Tabii ki onun inişli çıkışlı iş hayatındaki kırılma anları, kendisi ve yakın çevresiyle mücadelesi; en önemlisi de hırsı hikâyenin akışında kendine yer buluyor. Lafı dolandırmadan söylersek, ‘Jobs’un iki önemli eksiği var: Senaryo ve yönetmenlik. Joshua Michael Stern’i, Kevin Costner’lı ‘Oyum Kime / Swing Vote’ (2008) filminden tanıyoruz. Amerikan siyasetini iğneleyen film, zayıf ölçekli bir komedi olarak kayda geçmişti. ‘Jobs’ da vasatın altında bir biyografi filmi olarak anılmaya mahkûm. Stern’e yüklenmeden önce ‘taşın büyüğünü’ elimize alalım. Benzer bir biyografi yapımı olan ‘Sosyal Ağ’ı (2010) hatırlayalım. Dünyaca ünlü arkadaşlık sitesi Facebook’un ortaya çıkışı ile sitenin kurucusu Mark Zuckerberg’in hikâyesini güçlü bir trajedi çizgisinde birleştirmişti. Üç Oscar’lı ‘Sosyal Ağ’ın en büyük kozu yönetmen David Fincher’ın yanı sıra senarist Aaron Sorkin’di. ‘Jobs’un eksikliği ise böyle bir ikiliye sahip olamaması. İlk senaryo denemesinde Mark Whiteley, bizi Steve Jobs’un dünyasına ortak etmekten bir hayli uzak. Senaryo, Jobs’un etrafında üretilen efsanelerden bir demet sunuyor seyirciye; onun kişisel dünyasına, zaaflarına, duygularına ve karakterine dair sahici bir şeyler söyleme gereği hissetmeden. Dolayısıyla başta değindiğimiz ‘efsane’ meselesine takılıp kalıyor film. Üstelik Jobs’un ‘kreatif’ yanını ve arızalı kişiliğini göz ardı ederek değil; tam aksine, bunları tesbih tanesi gibi art arda dizerek ilerliyor. Dahası, final jeneriği akmaya başladığında, yani seyirci olarak, efsane enstantanelerini bir bir çektikten sonra püsküllü imame kıvamında bir somut sonuç da gelmiyor avuçlarınıza. Bu durumda başroldeki Ashton Kutcher’ı suçlamak, taşın küçüğüyle oyalanmak olur. Haddizatında oyunculuk deryasında hatırı sayılır bir menzile ulaşamamış Kutcher’dan ahım şahım bir performans beklenmemeli. Zaten o da, meselenin ruhuna değil, şekline kafa yormuş. Jobs’un yürüyüşü, el hareketleri, küçümseyici bakışları tamam da ortada bir karakter yok. Ne var ki, senaryoda olmayan karakteri, Ashton Kutcher gibi bir oyuncudan beklemek haksızlık olur. Steve Jobs hakkında bilginiz yoksa, ‘Jobs’ filmi genel bir kanaat verebilir ama sinema adına daha fazlasını beklemek hayal kırıklığıyla sonuçlanabilir. Can sıkıntısı da cabası…

Viewing all articles
Browse latest Browse all 7489

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue