Tütün ve zeytinciliğin bitmek üzere olduğu Muğla’ya bağlı Bozöyük beldesi sakinlerinin yeni geçim kaynağı filmciler oldu. ‘Baba Ocağı’, ‘Dabbe’, ‘Ümmü Gülsüm’, Turkcell Reklam filminin ardından beldenin son ziyaretçisi Sürgün İnek filmi. Figüranlık yapan ve evlerini kiraya veren belde halkı sıcak para görmekten memnun.Akşamın serinliğiyle birlikte bir telaş sarıyor köylüyü. Arnavut kaldırımlı sokaklardan meydana doğru yürüyor insanlar. Meydandaki çınar ağacının altı toplanma yeri. Naftalin kokan elbiseler belli ki uzun zamandır sandıktan çıkmamış. ‘Bak otobüsler gelmiş kız, bizi bekliyor!’ Elinde yıpranmış defteriyle oyuncu koçu Ramazan, gelenlerle defterindeki listeyi karşılaştırıyor. Aman sorun çıkmasın! “Torunlar nerede? Abla, üstündeki, dün giydiğin elbisenin aynısı değil mi? Devamlılığı var da...” Fabrikaya gider gibi disiplinli, düğüne gider gibi neşeliler. Aslında bir düğün var gittikleri, film icabı bir düğün. Muğla’ya bağlı Bozüyük beldesinin meydanından kalkan otobüsler çekimleri aynı belde ve civarında devam eden ‘Sürgün İnek’ filminin setine taşıyor herkesi. Filmin figüran kadrosu Bozüyük’ten karşılanıyor. Pardon! ‘yardımcı oyuncu’ diyecektik. Zira kendilerine figüran denmesinden pek hoşlanmıyorlar: “Yardımcı oyuncuyuz biz evladım!” Kamera, ışıklar, kostüm ve sanat... Bu terimlere çok uzak değiller aslında. ‘Baba Ocağı’ dizisiyle tanıştıkları kameralara, ‘Dabbe’, ‘Ümmü Gülsüm’, Turkcel reklam filmi ve beldede çekim yapan ‘Mavi Elma’ adlı TV programından aşinalar. Zaten tütün ve zeytinciliği bırakmalarındaki en büyük etken de filmciler olmuş. Yapımcıların beldeye olan ilgisiyle de, tarladan bahçeden ellerini eteklerini çekmişler. Haksız da sayılmazlar. Sabahtan akşama kadar tarlada çalışan birinin aldığı yevmiye 35 TL. Sette oturduğun yerde 40 TL veriyorlar. Oyuncu koçu Ramazan, sadece ‘Sürgün İnek’ filmi başladığından bugüne 40 bin TL’ye yakın para dağıtmış. Bu sadece ‘yardımcı oyunculara’ verilen rakam. Bunun yanında mekân kiraları, setin yemekleri ve hatta evlerini oyunculara kiraya verenler var. Ev hanımları bu işten mutlu: “Pazar param çıkıyor çocuğum. Evde uturup duracağıma gelip burada oturuyom. Sırtımızda taş taşımıyoruz ya! ‘Otur’ diyorlar oturuyom, ‘kalk’ diyorlar kalkıyom. Yemek veriyorlar, çay veriyorlar, kahve veriyorlar, üste de para veriyorlar.” Bozüyük Belediye Başkanı Yaşar Gencer, Sürgün İnek’i oynayan Sarıkız’ın menajeri Ali Hani ve köylülerle kahve önünde koyu bir sohbete dalıyoruz. Hani, köye gelen filmcilerin ilk bulduğu isimlerin başında geliyor. Sinema bilgisini epey ilerletmiş. “O kadar içindeyim, her gün yeni şeyler öğreniyorum.” diyor. Sadece Sürgün İnek filmindeki yardımcı oyuncu sayısı bugüne kadar 1000 kişiyi bulmuş. Günlük 100-150 kişi sete gidiyor. Oyuncu koçu Ramazan’ın da kendisine göre kuralları var tabii. Öğrencisi ve hastası olan ailelere öncelik veriyor. Adı listeye girmeyenler gönül koyuyormuş. Dedik ya sadece ihtiyacı olanlar yok sette. Belediye başkanının kuzeni her gün otobüslerin arkasından bakar dururmuş. Bir gün ‘ben de gideceğim arkadaş, neyim eksik!’ diyerek adını yazdırmış Ramazan’a. Devamlılığı olan bir rol yazılınca da bir daha çıkamamış setten. Rol aldıkları dizilerin tekrarlarını televizyondan hâlâ izliyorlar. Sinemaya gitmelerinin mümkün olup olmayacağını, dahası Sürgün İnek’i nasıl izleyeceklerini soruyoruz. Teyzeler, gerekirse Muğla’ya kadar gideceklerini söylüyor, beldenin erkekleri ise Bozöyük’te mini bir gala yapılmasını istiyor.Herkes borcunu ödüyorYaşar Gencer (Bozöyük Belediye Başkanı): “Çekimler başladığından beri vatandaş hem pazar harçlığı yaptı, hem de su ve emlak paraları yatmaya başladı. İnsanların cebi para görünce önce borçlarını ödüyorlar. Benim şahsî beklentim yok. Hatta bana ‘bütün bütün sinemacı oldun’ diyorlar. Sahilimiz, kumsalımız yok. Amacımız, kültür turizmini canlandırmak. ”
↧