32. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı kapsamında gerçekleştirilen Beyazıt Ramazan Sohbetleri’nin önceki günkü konuğu senarist, gazeteci ve yazar Üstün İnanç’tı.Eski İstanbul’u, eski İstanbulluları, eski Bâbıâli’yi en iyi bilen ve anlatan simalardan biri olan İnanç, konuşmasında İstanbul kültürüne dair bilgiler aktararak, İstanbul kültürünün en çok Ramazan’da kendini gösterdiğini anlattı. Ramazan’da gayrimüslimlerin Müslümanları rahatsız etmemek adına evlerinin en alt katlarında yemek pişirdiklerini, meyhane işletenlerin de Ramazan ve bayram boyunca işletmelerini kapattıklarını, bugün kimliğinde Müslüman yazanların bile bu titizliğe riayet etmediğini vurgulayan yazar, “Böyle bir terbiye ile gelişen bu kültür Ramazan medeniyetidir. Mekanik tarafının yani yiyip içmemenin ötesinde ruhî yönünü temsil eder.” derken sinemaların gürültüsüne gizlenmiş zikir ortamlarından da bahsetti. Çocukluğu ve ilk gençlik yılları Beyazıt Soğanağa’da geçen İnanç, “Veren kişi alandan, alan kişi de verenden haberli değildi ve kimsede o kompleks yoktu. Mahalle kahvesinde karşılıklı otururlar, ancak yardımlaştıklarını da kendileri bilmezdi. Bu hem felsefi hem de sosyolojik olarak derin bir konuydu. İnsanlar böyle damıtılmışlardı. İstanbul Anadolulaştı ki bu olacaktır, nihayetinde olmalıdır. Ama İstanbul’a bir imeceyi bile getirememiş olmamız büyük bir kayıptır. Eski İstanbulluların modern insanlara göre kötülükleri yok, iyilikleri çoktu. Hürmet her yerdeydi.” dedi.KÜLTÜR-SANAT
↧