‘I Love You’nun bestekârı Hasan İsakkut, Adanalı ûdî bir baba’nın oğlu. Küçük yaşlarda defterine yüksek binalar, uçaklar çizerek hayal ettiği Amerika, genç yaşlarda onun memleketi oldu.Kendisi gözlerden ırak olsa da müziğindeki samimiyet ve sıcak dokunuş onu pek çok gönüle ulaştırdı. 1980’lerin sonu, Müzisyenler Kıraathanesi’nin müzisyenlerin tek adresi olduğu yıllar. İsrailli bir dostunun Amerika’da gazino işi teklifiyle İsakkut’un kariyerinde yeni bir sayfa açılıyor. Bestekâr İsakkut yeni memleketiyle ilgili “New York’u tanımadan hayatım siyah ve beyazdan ibaretti, buraya gelince maviyi tanıdım. Burada çok mutluyum ve New York’u çok seviyorum.” diyor. İsakkut’un müzik kariyeri, arabeskin parlayan yıldızları Kibariye, Müslüm Gürses gibi isimlerle başlıyor. İsakkut’a Müslüm Gürses’i soruyorum. Aklına ilk gelen 1982 yılının Ramazan ayı. Yer Malatya’da bir çay bahçesi. Program iftardan sonra başlıyor. İşte o sahne Müslüm Baba’nın vefakâr eşi Muhterem Nur’u tanıdığı sahne. İsakkut o günleri yâd ederken “Gürses’i altın çağını yaşarken kaybettik.” diyor. İki Adanalı müzisyen Hasan İsakkut ve Ömer Faruk Tekbilek’in Ameri-ka’da karşılaşmaları müzik muhiti marifetiyle olmuş. Tekbilek, Amerika’ya giden ilk Türk müzisyenlerden. Bu birliktelik ilk meyvelerini konserler ve Türk restoranlarında gerçekleşen haftalık ‘Fasıl’ sahneleriyle veriyor. New Age dalgasının yükseldiği yıllarda, İsakkut önce, Tekbilek’in Brian Keane ile hazırladığı 5 albümlük serinin her albümüne bir şarkı yapıyor. Bu seri Ara Dinkjian, Arto Tunçboyacıyan gibi önemli isimleri bir araya getirirken İsakkut’u da ilk defa besteleriyle ön plana çıkarıyor. Bunları konuşurken Ara Dinkjian’ın New York’lu Türk müzisyenlerin bir buluşma noktası olduğu hissediliyor. İsakkut ve Dinkjian’la 4-5 yıl her salı Turkish Kitchen’da fasıla devam ediyor.Tekbilek’in One Truth albümü, ‘I Love You’yu gerçek anlamda insanlarla buluşturan ilk çalışma. Beste Budha Bar serisine bu versiyonla giriyor. Orijinal Budha Bar II’nin Lounge bölümünde besteci ve söz yazarı İsakkut olmasına rağmen beste uzun süre Tekbilek’e ait sanılıyor. Bunun sebebi Budha Bar’ın Türkiye’de orijinali gibi detaylı bir kartonetle değil korsan albüm gibi yayınlanması. İsakkut bestesi hakkında “Ben de kimseyi arayıp ‘o benim’ demedim. Zaten benim değil bizim. Her şey bu evrene ait. Biz bir şeyleri yakalayıp paylaşabiliyorsak ne mutlu.” diyor. Bu hatayı ilk defa Hüsnü Şenlendirici bir televizyon programında düzeltmiş. Ömer Faruk Tekbilek de “Bu beste Hasan kardeşime ait.” demiş. Besteci, “Eserinizi çalanlar bunu duyunca muhakkak sizi aramıştır.” sorumuza “Maalesef hayır, Türkiye’den bir kişi bile aramadı.” şeklinde cevap veriyor.“Sadece Türkiye telif ödemedi”Telif haklarıyla ilgili acı gerçeği de yineliyor İsakkut. Sanatçıya bugüne kadar Türkiye hariç pek çok ülkeden telif ödemesi gelmiş. Aslında kendisi işin telif kısmında değil pek fakat diyor ki: “ASCEP üyesiyim. Şarkımız dünyanın neresinde çalınsa bu listede görülüyor. Ancak Türkiye hanesi bomboş. Mesela TRT’de de çalınıyor ama hâlâ hiçbir şey almıyoruz. Akla gelmeyecek, adını telafuz edemeyeceğimiz ülkelerden telif aldık ama Türkiye’den bir şey yok. Avrupa veya Amerika’da iyi bir beste yapan besteci bunun maddi ve manevi karşılığını fazlasıyla görür. Maalesef ülkemiz henüz bu duruma gelemedi. Umarım ilerde diğer bestecilerimiz bu haklardan faydalanır. Ciddi bir maddi gelirim olmadı ama buna üzülmüyorum. Bu şarkıdan manevi kazancım bir bestekâra nasip olacağından katbekat fazla oldu.”Bu beste Hasan’ın Ayşegül’e ağıtıdır“Amerika’ya geldiğim zaman 26 yaşlarındaydım. 1,5 sene sonra Türkiye’den buraya annesini görmeye gelen 23-24 yaşlarında çok güzel bir kızla arkadaşımızın vesilesiyle tanıştık. Ve birbirimize aşık olduk. Burada 15 gün kaldı. Sanırım sene 1991’di. Sonu gelmeyecek bir aşktı. Telefonda konuşarak birbirimize veda ettik ve bir daha hiçbir zaman konuşmadık. Aradan 9 yıl geçtikten sonra şarkıyı yazdım. Şarkıyı insanlar enstrümantal olarak tanıdılar ancak değil. Ben şarkıyı sözlü olarak yazdım. Dara baba daaaam kısmından sonra “Bilmiyorum kaç yıl oldu sen gideli buralardan/ Sanma unuttum, sanma mutluyum/ İnan hâlâ seviyorum/ Dön sevgilim dön, ne olursun/ Bekliyorum bekleyeceğim/ Sevemiyorum, istemiyorum/Senin yerine kimseyi” sözleri var. Bu şarkı Hasan’ın Ayşegül’e dokuz yıl sonra yazdığı bir ağıttır. Sadece bizim değil, bu herkesin aşkı ve bizim Love Story’miz oldu. İçinde ego yok, beklenti yok. Sevip sahiplenen insanlara çok teşekkür ediyorum.”Yeni albüm ‘Bizim Mahalle’ yoldaHasan İsakkut’un müzikseverlere yeni müjdesi ‘Well Come-Bizim Mahalle’ ismiyle yayına hazırlanan yeni albümü. Sanatçı bu albüm için neyzen Ercan Irmak ve ûdî-bestekâr Ara Dinkjian ile çalışıyor. Bu buluşmada İsakkut’un hicaz semai formunda ‘Love Road’ adlı yeni eseri de yer alıyor.
↧