Quantcast
Channel: ZAMAN-KÜLTÜR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 7489

Balkanlar’ın bütün seslerini duyurdu

$
0
0
İnsan bazen toplumsal olayların ve duygularının, karmaşık düşüncelerinin ağırlığı altında ezilmekten yorulur. Tarifi çok basit olmayan bu türden bir sıkıntıyla karşılaştığında kendine bir çıkış yolu arar.Çareyi az çok hissedebilenler için bu, bazen sanattır. Acısını sanatla azaltmaya çalışanların tecrübesi, insanın iç trajedisinin yansımalarını müzikte, şiirde, resimde, edebiyatta bulabileceğini söyler. İyi ki de öyle yapar. Orada varoluşunun derin köklerini de görebilir çünkü. Geçtiğimiz akşam yoğun uğultudan sıyrılıp Aya İrini'nin görkemli kubbesinin altına sığınınca buna benzer düşüncelerle yorgun ruhumu avutuyordum. Müzik en ilkel haliyle bile bazen hayatta olmaya şükranlar sunduğumuz bir sanat, bir ‘inanma', ‘hakikati kavrama biçimi' olarak bizi teselli edebiliyordu. Beethoven “Hakikat bilgi için vardır, güzellikse hassas kalpler için. Birbirlerine aittirler, birbirlerini tamamlarlar.” demişti. Yıllar önce yine aynı mekânda izleme fırsatı bulduğum Jordi Savall ve Hesperion XXI topluluğu, beni işte o cümlenin manasında buluşturdu.Dünya müziğinde önemli bir yere sahip Savall, otuz yıldır farklı kültürlerin müziklerini okuyor, araştırıyor ve viyola da gambasıyla icra ediyor. Kurduğu topluluklarla, kültürel projeleriyle erken dönem müziğinin bu yüzyıldaki temsilcilerinden biri olan müzisyen, her yıl yüzlerce konser vererek, bu türün de günümüze uyarlanabileceğini ve sadece belli bir kesimin dinlediği müzik olmakla sınırlı kalmayacağını da göstermiş oluyor.JORDİ SAVALL'IN PARMAKLARINDAN YÜKSELEN KEDERİsmi ‘Hayatın Evreleri' olan konser, ‘Balkanlar'daki Hıristiyanlar, Sefaradlar ve Müslüman Halkların Mozaiğinde' alt başlığıyla sunulmuştu. Doğrusu bu karmanın Savall'ın müzik dünyasında nasıl buluşacağını merak ediyordum. Konser, Fransız Bariton Marc Mauillon'un seslendirdiği geleneksel bir şarkıyla başladı. Ama ondan evvel Savall'ın yalnız viyolası derin sessizlikte kederle tınlamaya başladığında müziğin birleştirici huzurunu hissettim. Bunun için kalabalık bir koro ve orkestradan evvel yedi yaşından beri müziğe hayatını adamış bir sanatçının dinleyiciye nüfuz edebilen tılsımlı varlığına da ihtiyaç var sanırım.“Yaşam ve Aşk” adlı ilk bölümde iki senedir toplulukla çalışan solist Gürsoy Dinçer, Fuzuli'nin bir gazelini seslendirmeye başladığında müziğin bütün kainatın kanatlarına değen tınıları yükseldi kubbeye. Yumuşak sesiyle buluşan mısralar (Beni candan usandırdı cefadan yar usanmaz mı/Felek yandı ahımdan muradım şem-i yanmaz mı) müziğin evrensel gücünü gösteriyordu. Onun ardından geleneksel Bizans müziği eğitimi de almış olan Atina doğumlu Irını Derebeı, kadim bir Yunan türküsünü, Sefarad ninnisini ve Türk-Yunan dans şarkılarını birbiri ardına seslendirirken, siyasette, toplumsal hayattaki keskin sınırları müziğin diliyle yumuşatan ahengi kuşattı salonu. Sonra ağır semainin, sessizliği kederle yırttığı sırada ansızın bir kuş kanatlanıp geçti üzerimizden. Geniş bir daire çizdikten sonra tekrar yuva yaptığı oyuğa döndü. Hayatın evreleri de başka bir varlığın mütevazı gösterisiyle tamamlandı sanki.O kadim mekâna çok yakışan konser, geleneksel Bizans, Türk, Yunan, Sefarad ve Osmanlı müzikleriyle akıp giderken hâlâ zihnimde aynı düşünce kırıntıları dolaşıyordu; asırlardan zarafet ve coşkulu bir hafızayla süzülüp gelen tınılar, mısralar kalplerde yeşermeye başladığında hayat döngüsünü usulca tamamlıyor. Ta ki bir sonraki sihirli, sürprizli buluşmaya kadar...

Viewing all articles
Browse latest Browse all 7489

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue