Quantcast
Channel: ZAMAN-KÜLTÜR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 7489

Dikkat: Komutan köprüde!

$
0
0
Ülkemizde ‘Uzay Yolu’ adıyla yayınlanan Star Trek dizisi ilk defa 1966-69 yılları arasında Amerika’da ekrana gelmişti.Sonradan ‘efsane’ olan kadronun öne çıkan isimleri William Shatner (Kaptan Kirk) ve Leonard Nimoy (Mr. Spock) idi. Dizinin Türkiye’deki serüveni ise 70’lerin sonuna tekabül ediyor. Sonraları farklı kadrolarla değişik Uzay Yolu dizileri de geldi; sinemada ise 2009’da J.J. Abrams seriye yeniden başlayıncaya kadar 10’a yakın film çekildi. Star Trek’in yeni macerası ‘Bilinmeze Doğru’ filmine göz atmadan önce bu işin arkasındaki J.J. Abrams’tan kısaca bahsedelim. 2004’te Lost dizisinin tüm dünyayı heyecana boğmasının ardından Hollywood’un dereyi görmeden paçaları sıvayan bazı kalem erbabı çığlığı bastı: Yeni Spielberg! Doğrusu, bu ifade genç Abrams için hayli abartılıydı. Fakat sinemanın hemen her alanında (senaryo, müzik, yapımcılık, yönetmenlik, görsel efekt vs.) boy gösteren Abrams’ın bir anda ‘dâhi’ muamelesi görmesinin faturası ağır oldu. Henüz Lost’un ikinci sezonu bitmeden ‘Görevimiz Tehlike’nin üçüncü adımı onun ellerine emanet edildi; ki serinin en zayıf halkası Abrams imzası taşıyor. Ancak genç Abrams sinemadan vazgeçmedi. 2006’da, çocukluğunun izini sürdüğü, sinema sevgisiyle dolu bir bilim-kurgu filmi ‘Super 8’ ile çıkageldi. Üstelik halefi ilan edildiği Spielberg’in yapımcılığında yönetmen olarak çalıştı. Bakmayın siz burada böyle yazıldığına; J.J. Abrams hâlâ Hollywood’un gözdesi. Yapımcılığını yaptığı son televizyon işi ‘Revolution’ beklentileri karşılamasa da, sinema tarihinin klasik serisi ‘Yıldız Savaşları’nın yedincisi ona teslim edildi. Ayrıca, ‘Görevimiz Tehlike’nin beşinci adımının yapımcılığı için Tom Cruise ile şimdiden el sıkıştılar bile. ‘Star Trek: Bilinmeze Doğru’, 2009’daki filmin zemininde ilerliyor. Malum, Abrams, ilk filmde genç oyuncularla yola çıkıp ‘efsane’ kadronun gençlik hallerine götürmüştü bizi. Kaptan Kirk’in doğumuna kadar giden film, Vulcanlı Mr. Spock ile Kirk’ü tanıştırmış ve ekip meşhur uzay gemisi Atılgan’da (Enterprise) toplanmıştı. Bu kez, 1982’deki ‘Uzay Yolu: Khan’ın Gazabı’ filmini yeniden çekiyor Abrams. Amaç, Uzay Yolu serisinin orijinal dokusunu koruyarak bir gişe filmi (blockbuster) yapmak. Dolayısıyla hem serinin sadık izleyicisi hem de yeni nesil sinema seyircisi salondan memnun ayrılsın.ESKİYE SELAM, FORMÜLE DEVAM‘Bilinmeze Doğru’nun formüle etme kaygısı o kadar belirgin ki; ilk bölüm aksiyon, ikinci bölüm Atılgan’da bol diyalog, araya ekip içi tartışmalar, her 10 dakikaya bir kuralları ihlal etme pahasına fedakarlık ve ucuz kahramanlık, tek başına mücadele eden karizmatik bir kötü adam… Bunlara, Uhura’nın cazibesi yetersiz kalmasın diye Amiral Marcus’un kızı rolünde Alice Eve’in kadroya dahil edilmesi ve sistem tarafından dışlanan ajan/kötü adam tipi de işin tuzu biberi. Peki, formüllere yaslanıyor, ama görsellik nasıl? Abrams bu konuda gayet başarılı. Atılgan’ın karşısına daha büyük ve gelişmiş bir uzay gemisi çıkarması, Kaptan Kirk ile Khan’ın iki gemi arasında uzay boşluğunda yaptığı kısa ve gerilimli yolculuk, yeni geminin federasyonun merkezine yaptığı saldırı gibi görsel numaralar ile bu konudaki beklentileri karşılıyor. Teknolojinin imkânlarını sonuna kadar kullanan film, aynı duyarlılığı senaryo ve diyaloglarda gösteremiyor. Uzay Yolu’nun ruhuna aykırı davranmama konusunda özenli davranan senaryo, ilk filmde Kaptan Kirk’ün ‘serbest ve esnek’ tavırlarına dair sebepler gösterse de hâlâ William Shatner’ın Kirk’ünden bu kadar farklı bir profil görmek karaktere yabancılaştırıyor. Oyunculuklarda, kötü adam Benedict Cumberbatch haricinde Atılgan ekibinden öne çıkan bir oyuncu yok. Hepsi de belli kalıpların içinden çıkmadan sergiliyor performansını. Bu konuda tek hoşluk, ilk filmde olduğu gibi yaşlı Bay Spock olarak Leonard Nimoy’u bir kez daha görmemiz. Yine de, ‘Bilinmeze Doğru’nun hem bilim-kurgu serüveninde hem de serinin içinde ortalamanın altına düşmediği, hatta bazı bölümlerde görsellik yönüyle ortalamanın üstüne çıktığı söylenebilir.STAR TREK: BİLİNMEZE DOĞRU - STAR TREK: INTO THE DARKNESSYÖNETMEN: J.J. ABRAMSOYUNCULAR: BENEDICT CUMBERBATCH, CHRIS PINE, ZACHARY QUINTO, ZOE SALDANABabalar ve oğulları...Turgenyev'in ‘Babalar ve Oğullar'ı yazmasından bu yana bir buçuk asır geride kaldı. Fakat baba-oğul çatışması edebiyat ve sinemayı beslemeye devam ediyor. Genelde kuşak çatışması etrafında şekillenen bu ‘insanlık hali', dünyanın her yerinde, her dilinde karşımıza çıkma olasılığı yüksek olmakla birlikte özellikle bu topraklarda ideal, umut, övünç, gurur, hayal kırıklığı, pişmanlık ve hatta düşmanlıkla içli dışlı olabiliyor. Nihayetinde insanoğlu, sınırlı ömrüne sığdıramadığı sonsuz isteklerinden bir kısmını evladının sırtına yüklüyor, tamamlanmamış bir görev gibi. Annelerden çok babalarda görülen bu tutum, ‘yüklenici' bireyin kişiliğini bazen bir uçtan öbür uca savurabiliyor. Bu haftanın vizyonuna Amerika topraklarından konuk olan ‘Babadan Oğula / The Place Beyond The Pines', baba-oğul ilişkisine dair ilgi çekici bir öykü anlatıyor. Son dönemin en başarılı isimlendirmesiyle ‘Babadan Oğula' Türkçe adıyla gösterime giren filmin orijinal adındaki espri, olayların geçtiği coğrafyada yaşananları anlamak için önemli. Çamların Ötesinde Bir Yer olarak çevrilebilecek filmin adı, yerli Mohawk'ların New York eyaletinin bu bölgesine verdikleri 'Schenektady' isminin karşılığı. Bölge şu anda Schenektady ismini taşıyor. Böylesine yerleşik kültüre sahip bir bölgede yaşanan baba-oğul ilişkilerine odaklanıyor film. Schenektady'de belli kalıpları yıkmak zordur, ufak bir olayla itibar kazanıp yine ufak bir hatayla hayatını mahvetmek ise çok kolay. Babaların vaktiyle yaptığı hataları oğulların çektiği, katı kuralları olan bu bölgede parlak başarılar kadar trajediler de kaçınılmazdır.SEYİRCİDEN SABIR İSTİYORSenaryoya da katkıda bulunan yönetmen Derek Cianfrance'nin anlattığı öykünün trajedi kısmında Ryan Gosling'in oynadığı Luke var. Filmin 'başarılı' karakteri olmasına rağmen daha çetin bir trajedi yaşayan Avery'yi ise Bradley Cooper canlandırıyor. Profesyonel bir motosikletçi olan Luke, bir oğlu olduğunu yıllar sonra öğrendiğinde hayatına çekidüzen vermek ister. Ancak ‘düzgün' bir hayatın nasıl yaşandığını bilmediği için çareyi banka soygunculuğunda bulur. Başarısız bir soygun sonrası Luke'un yolu çaylak polis Avery ile kesiştiğinde ise her ikisinin hayatı geri dönüşü olmayan bir şekilde değişir. Bundan sonra kamera Avery'nin aile hayatına ve çevresine odaklanır. On beş yıl sonrasında ise babalarının geçmişteki karşılaşmalarından habersiz iki genç oğul, farkında olmadan bir ‘kan davasının' kucağına doğru sürüklenir. Ağır ilerleyen ve keskin dönüşlerle birbirinden farklı üç bölüme ayrılan film, finale doğru yerinde yapılan hamlelerle hikâyesini başarılı bir şekilde toparlıyor. Ancak yönetmen Derek Cianfrance, finaldeki sessiz ve içten içe işleyen duyguyu yakalaması için seyirciden 90 dakika boyunca sabretmesini istiyor. Filmin toplam süresinin 140 dakika olduğu düşünülürse ana akım sinema seyircisi için 'bekleme odası'nda geçirilmesi gereken bu vakit hayli fazla. Üstelik, yönetmenin amaçladığı etki, nispeten beklenen ve tahmin edilen bir şey olduğu için o kadar da şiddetli değil. Oyuncu kadrosunun ortalama bir performans sergilediği film, konusu ile dikkat çekse de senaryodaki karakter ve drama sorunları ile kurgudaki kopukluklardan dolayı, başarılı sayılabilecek finaline rağmen beklenen etkiyi yapmaktan uzak kalıyor.BABADAN OĞULA- THE PLACE BEYOND THE PINESYÖNETMEN: DEREK CIANFRANCEOYUNCULAR: RYAN GOSLING, BRADLEY COOPER, EVA MENDESSAKSI OLMANIN FAYDALARIFilmin kahramanları, karizmatik son sınıf öğrencileri, güzel ve özgür ruhlu Sam ile korku nedir bilmeyen, eşcinsel üvey kardeşi Patrick'in kanatları altına aldığı utangaç, duygusal ve çekingen Charlie. Film, büyüme sürecinin alt üst edici gelgitli hallerini aktarırken, kimlik sorunları, arkadaşlık, aile, konularını da masaya yatırıyor. Stephen Chobsky'nin yönettiği ve Logan Lerman, Kate Walsh, Ezra Miller ile Emma Watson'in oynadığı "Saksı Olmanın Faydaları" dokunaklı bir ergen hikâyesi.ARKADAŞIM MAXDeniz, ailesi Bozcada'ya yeni taşınmış 7 yaşında yalnız bir çocuktur. Ada'da yolları Max ile kesişir ve o günden sonra hayatında hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Çünkü Max tüm kasabanın sevdiği Aliye Hanım'ın köpeğidir. Aliye Hanım, yeğeni tarafından kaçırılınca Deniz ve Max omuz omuza vererek kötülere karşı amansız bir mücadeleye girerler. Murat Şeker'in yönettiği ve Ani İpekkaya, İnci Türkay, Murat Akkoyunlu ile Ataberk Mutlu'in oynadığı "Arkadaşım Max", çocuk filmi.SARI SİYAHYıl 1915. Osmanlı devleti dört cephede savaşmaktadır. Arıburnu'nda ciddi kayıtlar verilmesi üzerine Enver Paşa, Beyazıt meydanında miting yapar. Mitingin heyecanıyla, Çanakkale'de savaşmak isteyen 50 İstanbul Sultanisi öğrencisi 2. Tümene katılırlar. Okul müdürü Hüseyin Nazım Bey, her okulda olduğu gibi okulun bir kısmını hastaneye dönüştürerek duvarlarını sarıya boyatır. Levent Akçay'ın yönettiği ve Levent Akçay, Yusuf Güney, Burcu Binici ile Murat Göktepe'nin oynadığı "Sarı Siyah", dönem filmi.İNTİKAM KURŞUNUJimmy Bobo kiralık bir katildir. New York Polis Departmanı'ndan genç bir polisle birlikte tehlikeli bir soruşturmanın içinde kalan ikili, ortak bir amaç uğruna ölüm kalım savaşına girer. İntikam için her şeyi feda edeceklerdir. Jimmy Bobo ile genç polisin arasında hiçbir ortak nokta yokmuş gibi görünse de, aralarında daha önce fark etmedikleri birçok benzerlik vardır. Walter Hill'in yönettiği ve Sylvester Stallone, Christian Slater, Jason Momoa ile Sarah Shahi'nin oynadığı "İntikam Kurşunu" aksiyon sevenler için.

Viewing all articles
Browse latest Browse all 7489

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue