1988 yılının ekim ayında yayın hayatına başlayan Yeni Ümit dergisi, çeyrek asrı devirdi. Üç ayda bir yayınlanan Dini İlimler ve Kültür Dergisi Yeni Ümit, 25 yılı geride bırakarak 100. sayıya ulaştı.Her sayısında Fethullah Gülen Hocaefendi’nin bir ‘Başyazı’sını yayımlayan dergide, Kur’anî ilimlerden hadise, İslam hukukundan kelâma, tasavvuftan ahlaka pek çok konuda ilim adamları ve akademisyenler tarafından kaleme alınan makalelere yer veriliyor. Dergi, yola çıkış gayesini ise “Müslüman gençliğe ‘yeni bir ümit’ olmak ve her Müslüman’ın inandığı gibi yaşama ihtiyacına cevap verebilmek” olarak özetliyor.Sade, anlaşılır, doyurucu…Yeni Ümit dergisi, üç ayda bir hazırladığı sade, anlaşılır, kuşatıcı ve bir o kadar derinlikli dosya konularıyla okuyucularına kılavuzluk ediyor. İlahi mesajın ve o mesajı taşıyan elçilerin yeryüzündeki muhatabı olan insanın olmazsa olmazı iman ve bu imanı tamamlayan dini kaideler, en doğru kaynak olan Kur’an ve Efendimiz’in (sas) sünnetinden mülhemdir. Fakat her çağda olduğu gibi günümüzde de bu iki sağlam kaynak, mü’minlerin sırat-ı müstakime girebilmesi ve o yoldan ayrılmaması için İslam âlimleri tarafından açıklamalarla insanların istifadesine sunuluyor. Bu yönüyle dini öğrenmeyi ve öğretmeyi kolaylaştıran Yeni Ümit dergisinin özelliklerinden biri de dinin temel dinamiklerini, bu çağın dili ve üslubuyla okuyuculara aktarıyor olması.“Temel problemleri ele alıyoruz”Derginin Genel Koordinatör ve Editörü Dr. Ergun Çapan, 100. sayısına ulaşan Yeni Ümit dergisinde hazırlanan dosyalarla, 20. ve 21. yüzyılda Müslümanların yüzleştiği temel problemleri ele aldıklarını ve bu problemlere uygulanabilir çözümler sunduklarını söylüyor. Yeni Ümit, bir derginin ötesinde dinî düşünce ve fikir platformu da aynı zamanda. Gaye birliği yaptığı Hira dergisiyle beraber gerçekleştirdiği pek çok uluslararası sempozyum ve panellerle de önemli bir boşluğu doldurdu. Kur’an’ın Mucizevî Korunması, Kur’an ve İlmî Hakikatler I-II, Peygamber Yolu ve son olarak geçtiğimiz nisan ayında İstanbul’da yapılan Ortak Yol Haritası İcma ve Kolektif Şuur adlı sempozyumlar bunlar arasında. Ergun Çapan, bu sempozyumlar için, “Nijerya’dan Fas’a Mısır’dan Amerika’ya Endonezya’dan Avustralya’ya pek çok ülkeden katılan mümtaz ilim adamları, ümmetin vahdeti adına, Müslümanlara tarifi pek de kabil olmayan yeni bir heyecan neşvesi sunmakta ve bu konudaki ümitlerin tekrar tazelemesini sağlamaktadırlar. Özellikle Arap dünyasıyla, fikrî ve kalbî planda mevcut gibi görünen ayrılık ve anlaşmazlıklarımız yapılan bu şenliklerle ortadan kalkmakta ve kolektif hareket etme zeminine adım adım yaklaşılmaktadır.” diyor.Kolektif şuur ameliyesiYeni Ümit’in 100. sayısında başyazı ‘Kolektif Şuur’ başlığını taşıyor. Fethullah Gülen Hocaefendi’nin yıllar evvel kaleme aldığı yazı, bugünden okunduğunda da güncelliğini koruyor: “Milletlerin hayatında en buhran-lı dönemler, içtimaî değişim ve yeniden tekevvün aralıklarında görülür. [...] Kitleleri gerilime sevk eden hâdiselerle, toplumda ferdî ve içtimaî bunalımların yaşanması kaçınılmaz olur. Bir de, yapılacak işler, da-ha önceden denenmiş bir kısım sabiteler esas alınarak yapılmıyorsa, dünya kadar yanlışlıklara girilebilir. Yer yer mantık ve muhakeme hisse yenik düşebilir. […] Hattâ onları idare edenler, aklî ve mantıkî olmaları gerektiği yerde günümüzde çokça müşâhede edildiği gibi hissî hareket ederek yapma kuşağında çeşit çeşit yıkmalara sebebiyet verebilirler.” Ergun Çapan, bu “kolektif şuur” ameliyesinin, 80’den fazla ülkeden gelen ilim adamlarının katılımıyla gerçekleştirilen İcma ve Kolektif Şuur Sempozyumu’nda, Müslüman-ların en yakın zamanda hayata geçirmeleri gereken en temel dinamik olarak tespit edildiğini söylüyor.
↧