Cahit Koytak’ın ağaç gövdesi gibi kunt ‘Ölüme Çare ya da Şen Maneviyat’ kitabını karıştırırken “Tanrı’yla konuşmalar”ını okumuyor, manevî bir iklimden gelen sesini işitiyorum sanki. Koytak, şiiri kendi üzerine kapanarak ‘şen maneviyatın’ gölgesinde yeniden dünyaya açılıyor.Cahit Koytak’ın şiirlerini okuduğumda ‘her insanın özünde bir şair olduğuna’ inanmak istiyorum. Günlüklerden bahsedince hemen sırt sırta dayanmış kalender defterlerini gösteriyor bana. ‘Zihninize ansızın düşen her tohumun kaydını tutuyor musunuz?’ diye soruyorum: “O»»
↧