Hayatını şiire ve edebiyata vakfetmiş, Anadolu'daki bir kasabada sanat ve edebiyatın güçlenmesi ve hayata daha kuvvetli aksedebilmesi için uzun ve zorlu mücadeleler vermiş değerli bir şairdi Hüseyin Avni Cinozoğlu.
1955 yılında Karabük'te doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 1977'de mezun oldu. Şiirleri ve yazıları, 1978 yılından başlayarak, önde gelen birçok edebiyat dergisinde uzun yıllar yayınlandı. Denemeleri, öyküleri, şiirleri, belgesel senaryoları çeşitli ulusal ödüllere değer görüldü. On dokuz şiir kitabı yayımladı. İlk şiir kitabı “Her Şafakta Büyüdüler” 1977 yılında yayımlandı. Son şiir kitabı “Makam-ı Aşk Her Dem Ali” ise 2011'de çıktı.
Şair ve yazar Hüseyin Avni Cinozoğlu, tedavi gördüğü Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Araştırma Hastanesi'nde, 4 Eylül'de hayatını kaybetti. Cenazesi 5 Eylül Cumartesi günü Karabük'ün Safranbolu ilçesinde Meşeliboğaz'daki aile mezarlığına defnedildi.
Hüseyin Avni Cinozoğlu, edebiyatın çoğu alanında çalışan üretken bir sanatçıydı. Deneysel roman, öykü seçkisi, eleştirel deneme, monografi, belgesel senaryoları, çocuk hikâyeleri içeren çeşitli kitaplar da yazdı. 2009 yılında çıkarmaya başladığı “Zalifre Yazıları” adlı dergiyi Temmuz 2015'e kadar 24 sayı boyunca okuruna ulaştırdı.
Kendisini şahsen tanımam, hiç görmedim. O Safranbolu'da, ben Batman'da. Epeyce uzak mekânlarda ikamet ettik. Zalifre Yazıları dergisine aboneliğim ve imzalı kitap koleksiyonculuğum nedeniyle tanıştık. Yüz yüze konuşmak hiç nasip olmadı. Sadece edebiyat ortak paydasında, nadir olarak yazıştık. Yaklaşık iki hafta önce telefonumu aramıştı. Müsait olamadığım için açamamış, ertesi gün ben onu aramıştım. Hemen hiç görüşmediğimiz için, neden aradığını epeyce merak etmiştim. Telefonda rahatsızlığından bahsetti, hastanede yattığını ifade etti. Helalleştik. Dua edeceğimi tekrar tekrar ifade ettim. Sevindi. Bunu şunun için anlatıyorum. Benden yaşça büyük bir şairin, kendisine hiç hakkı geçmemiş, yüz yüze dahi görüşmediği bir okuruna telefon etme nezaketini gösterip helalleşme inceliği, beni ziyadesiyle etkilemişti.
Hüseyin Avni Cinozoğlu'nun vefatını öğrenip büyük bir teessür içinde bu yazıyı yazarken, şairin kişisel sosyal medya hesabında paylaşılmış bir video röportajındaki sözleri, beni daha da sarstı:
- Allah gecinden versin ama yarın Hüseyin Avni Cinozoğlu öldüğü vakit nasıl anılmak ister?
- Ben öldükten sonra, benden bahseden kişilerin “Yahu ne iyi adamdı, keşke burada olsaydı.” demelerini isterdim. İnsan böyle şeyleri istiyor. Bir de şunu hayal ediyorum. Bizim gibi yazarların asıl doğumu ölümünden sonradır. Bunu ben hissedebiliyorum. (...) O da Allah'ın bir ikramı. Mesela, şu duayı hep ederim ben: “Allah'ım, ne olur, iyi bir insan olmam için bana yardımcı ol.”
Hüseyin Avni Cinozoğlu, her şeyden öte, kendi dualarında istediği gibi, iyi bir insan olmayı başardı. Ki bu herkese nasip olmayacak büyük bir haslettir. Ayrıca tutarlı çabaları olan değerli bir sanatçıydı. Şiirimize katkı sunmuş önemli bir şairdi. Yüce Allah, bu şairimizin ebedi mekânını cennet eylesin.